Schalke'den Bir Yenilgi Daha

Otoriteleri,bahisçileri,futbolseverleri yanıltan takımların başında Schalke geliyor bu sezon.Ligde aldıkları 5 mağlubiyet ve son sıralara demir atılması herkesi hayal kırıklığına uğrattı..Bugünde az önce sona eren maçta evlerinde Leverkusen'e Sam'in attığı golle 1-0 mağlup oldular.
Schalke'nin durumun geçen sene ki Hertha'nın durumuna benzetiyorum.
Avrupa'da ilerliyorlar,ligte ise dökülüyorlardı.

Herşey yana beni şaşırtan bu durumdaki takımın başında Magath olması.
Biz Magath'ı gittiği her takımı şampiyon yapan,güvenilir bir teknik adam olarak biliyoruz.
Evet Schalke'de bunuda başardı.Geçen sezon ligin son haftasına kadar Bayern'i kovaladılar ama şampiyonluğu almayı başaramadılar.
Bu sezon Şampiyonlar Ligi şanslarınıda kullanırak iyi transfer yaparak kadrolarını bir hayli güçlendirdiler.
Raul,Huntelaar,Farfan,Rakitic,Jurado gibi yıldızların olduğu bir kadro oldu.

Fakat şuan ki performansları akıl alır gibi değil.
10 maç sonunda aldıkları galibiyet sayısı bir.
Ligin dibine demir attılar.

Magath acil toparlaması lazım takımı.2-3 maçlık bir seri yakalarlarsa gerisi gelecektir.Ama söylemeliyim ki işleri şuan gerçekten çok zor...

Şampiyon Shamrock

İrlanda'da lig müthiş bir sonla bitti.
Son dakikasına kadar şampiyonluk yarışının devam ettiği bir son oldu.

Efenim öncellikle Bray - Shamrock maçında başlıyalım.
Shramrock sondan birinci sıradaki Bray Wanderers'i rahat geçmesi bekleniyordu herkes tarafından.Deplasmanı adeta Shramrock'un stadını çeviren taraftarılarıda takımlarının kazanacağını düşünüyordu.
23. dakikada Jake Kelley Bray'ı öne geçirdi.Bu dakikalarda Bohemian,Dundalk karşısında Patrick Madden'in golüyle 1-0 öne geçmişti.
Fakat Shamrock 42'de Gary Twigg ve 46'da son haftaların golcü oyuncusu Thomas Stewart ile 2-1 öne geçerek rahatladı.
69'da Gary Shaw durumu 2-2'ye getirdi.Fakat Dundalk'ta Bohemian karşısında Faz Kudozovic ile durumu 1-1'e getirmişti.
İrlanda Ligi'nde averaja bakılıyor bu nedenle yenilmediğ ve Bohemian'ın rakibini 4 farklı yenmediği takdirde şampiyon Bohemian olacaktı.
90 ve 90+1'de Bohemian'ın ard arda golleri geldi.Bu Shramrock tribunlerinde biraz endişeye sebep oldu.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

Geleceği Parlak Futbolcuların Listesi

3.kez güncellendi bu liste.
Geleceği parlak 1989 ve öncesi doğumlu futbolcular.

Bursasporlu Sercan Yıldırım,Beşiktaşlı İsmail Köybaşı ve Fener'in Slovak kanat oyuncusu Stoch bu listede yer alıyor.

Adiyiah (Reggina), Alderweireld (Ajax), Al Kamali (Al Wahda), Ananidze (Spartak Moskova), Ayew (Marsilya), Babacar (Fiorentina), Badstuber (Bayern Münih), Bale (Tottenham), Balotelli (Manchester City), Ben Sahar (Hapoel Tel Aviv), Bojan (Barcelona), Bo-Kyung Kim (Oita Trinita), Boudebouz (Sochaux), Boyata (Manchester City), Breno (Bayern Münih), Canales (Real Madrid), Carcela (Standard Liege), Castaignos (Feyenoord), Contento (Bayern Münih), Coutinho (Inter), De Gea (Atletico Madrid), Dominguez (Atletico Madrid), Giovanni Dos Santos (Tottenham), Douglas Costa (Shakhtar), Dzagoev (CSKA Moskova), Fofana (Le Havre), Ganso (Santos), Giuliano (Internacional), Gonalons (Lyon), Götze (B. Dortmund), Griezmann (Real Sociedad), Hazard (Lille), Henderson (Sunderland), Henriksen (Rosenborg), Hernández (Palermo), Herrera (Zaragoza), Holtby (Mainz), James Rodriguez (Oporto), Jovetic (Fiorentina), Kadlec (Sparta Prag), Kagawa (B. Dortmund), Kakuta (Chelsea), Kardec (Benfica), Kjaer (Wolfsburgo), Koval (Dinamo Kiev), İsmail Köybaşı (Beşiktaş), Kroos (Bayern Münih), Lanzini (River Plate), Ljajic (Fiorentina), Lovren (Lyon), Lukaku (Anderlecht), Lukman (Monaco), Macheda (Manchester United), Marilungo (Sampdoria), Marin (Werder Bremen), Mayuka (Young Boys), Müller (Bayern Münih), Muniain (Athletic Bilbao), Muniesa (Barcelona), Muñoz (Palermo), Mvila (Rennes), Necid (CSKA Moskova), Neymar (Santos), Ninis (Panathinaikos), N'Koulou (Monaco), Pastore (Palermo), Pato (Milan), Piatti (Almería), Pjanic (Lyon), Rafael da Silva (Manchester United), Rakytskiy (Shakhtar Donetsk), Renan, Diego (Cruzeiro), Reus (B. Mönchengladbach), Rivière (Saint-Étienne), Rodwell (Everton), Rondón (Málaga), Ruiz (Espanyol), Sakho (PSG), Santon (Inter), Shennikov (CSKA Moskova), Shaqiri (Basilea), Singh (Valerenga), Sissoko (Toulouse), Soder (Göteborg), Stoch (Fenerbahçe), Tafer (Toulouse), Thiago (Barcelona), Traoré (Cluj), Van Wolfswinkel (Utrecht), Vela (Arsenal), Vossen (Genk), Vukusic (Hadjuk Split)
Walcott (Arsenal), Weiss (Rangers), Wijnaldum (Feyenoord), Wilshere (Arsenal), Wilson (Liverpool), Xulu (Mamelodi Sundowns), Yarmolenko (Dinamo Kiev) Sercan Yıldırım (Bursaspor).

Nostalji : Bressan'dan Rövaşata

Sene 1999...
Fiorentina - Barcelona Şampiyonlar Ligi müsabakası.

Bressan'dan insan dışı bir rövaşata..


Tıklayın

PSV'den Feyenoord'a 10 Gol

Derbilerin haftasaydı bu hafta.Diğer derbileri daha sonra inceleyeceğiz..
Ama biri vardı ki 10 gole sahne oldu.Hemde bunu tek bir takım ağlara yolladı.

PSV evinde Feyenoord'u 10 sıfır mağlup etti.
Hani 10-15 dakika daha olsa bir 5 tane atmaya niyetliydi PSV'li oyuncular.

Scout Not Defteri 3 - Bobadilla

İsim: Raul Bobadilla
Doğum: 18 Haziran 1987
Doğum Yeri: Buenos Aires
Takım: Borussia Mönchengladbach
Numara: 9
İzlediğim maç: Borussia Mönchengladbach 1-4 W.Bremen

İki sezondur takip ediyorum Bobadilla'yı.
Bileklerini çok güzel kullanıyor.Özellikle birebirlerde,son çizgiye inmede çok başaralı.
Mevkisi forvet.Ama ben onun daha çok kanatta başarılı olacağını düşünüyorum.
Çünkü yukarıda saydığım özelliklerinin yanında fiziğide gerçekten iyi.

Kızılyıldız 0-1 Partizan

Saat 14:00'teymiş maç.Bende internette skorları takip ederken gözüme takıldı ve maçı 60.dakikadan itibaren izleme şansım oldu.

Lider Kızılyıldız,2. sıradaki Partizan'dan 3 puan öndeydi.Ve 7 maçlık galibiyet serisi vardı.
Parzitan ise hafta içinde Şampiyonlar Ligi'nde Braga'ya 2-0 mağlup olmuştu.

Maça hızlı başlayan Partizan ve 5. dakika savunmanın büyük hatasını iyi değerlendiren Cleo'nun pasıyla Moreriara durumu getirdi.

Dediğim 60. dakikadan itibaren maçı izleme olanağım oldu.
Sıkıcı bir futbol olduğunu söylemeliyim.
Parzitan etten bir duvar örmüş,Kızılyıldız ataklarını etkisiz hale getiriyordu.
Aleksandar Stanojevic , ikinci yarıda Pierre Boya ile kontra ataklar ile pozisyon bulmayı denedi.
65 . dakikada Pierre Boya yine kontra ataktan bulduğu pozisyonda vuruşu direkten döndü.
Maçtan başka gol sesi çıkmayınca Parzitan ezeli rakibi deplasmanda 1-0 kazanarak puanları eşitledi.

Resim Partizan'ın resmi sitesinden alınmıştır.

Şampiyon Sham...

İsveç'te durumlar nasıl karışıksa burada da aynı.
2 hafta önce evinde Fingal'a kaybeden Shamrock büyük bir avantajı kaybettiğini yazmıştık.
Bohemian'da şampiyonluğunu bırakmayacağını düşünüyorduk.

Ama Bohemian bugün 6 maçtır kazanmayan 4 maçtır mağlup olan Galway United'a deplasmanda 3-2 mağlup olarak şampiyonluğu adeta eliyle Shamrock'a verdi.
Hani o kadar puan geriden gelip sonuca bu kadar yaklamışken,rakibinde form durumu kötüyken Bohemian'ın alacağını düşünüyordum.

Galway Derek O'Brien'ın 11. dakikada bulduğu golle 1-0 öne geçti.
Bohemian'da Paul Keegan 25'te durumu 1-1'e getiren golü attı.
44'te günün yıldızı Jason Molloy durumu 2-1'e getirdi.İlk yarı bitti hadi soyunma odasına gidiyoruz derken uzatmalarda Jason Byrne durumu 2-2'ye getirerek Bohemian'ın ikinci yarıya rahat başlamasını sağladı.
İkinci yarı kapanan bir Galway vardı ve 89'da 22 yaşındaki Jason Molloy durumu 3-2'ye getirerek Bohemian'ı yıkan golü ağlara yolladı.



Şampiyonluk yarışı veren diğer ekip olan Shamrock,evinde Trabzonspor'un kardeş takımı olan ama ligden düşmesi kesinleşen Drogheda United ile karşılaştı.Bordo-Mavi'li Drogheda 14 maçta 12 yenilgi 2 beraberlik alarak Shamrock deplasmanına geldi.
Shamrock'ta ise Fingal maçında alınan mağlubiyetin şoku geçen hafta İrlanda Ligi Kupası'nda St. Patrick'i 1-0 ile geçip finale kalmasıyla biraz olsun moraller düzelmişti.
Evlerinde ligden düşen Drogheda'yı 51'de Stewart ve 63'te Gray Twigg'in attı goller ile 2-0 yenerek Bohamian'ın da puan kaybetmesiyle liderlik koltuğuna oturdu.

Evet 1 hafta kaldı ligin bitimine...
2 sezondur ligi domine eden Bohemian bu sezon şampiyonluğu kaybetmek üzere.Geçen hafta ele geçirdikleri fırsatı iyi kullanamadılar.
Ve son hafta evlerinde bu akşam evinde Fingal'a 2-0 mağlup olan Dundalk ile karşılacaklar.
Lider Shamrock ise play-out oynamayı garantileyen Bray'a konuk olacak.Kolay bir deplasman gibi gözüküyor ama Bray evindeki son 5 maçını kaybetmedi.
Maçlar 29 Ekim'de oynanacak ve bu sezonun şampiyonu belli olacak.

Laussanne Sports ( Lozan Spor )

İsviçre 2.liginden bir ekip Lausanne Sport..Bizim söyleyişimizle Lozan Spor.
İsviçre Challenge Lig'te 22 puanla 2.sırada bulunuyor Lozan.
Geçen sezon İsviçre Kupası finaline çıkmışlar ve Basel'e kaybetmişlerdi.
Fakat Basel Şampiyonlar Ligi Ön Elemelerine katılacağı için Lozan Spor Avrupa Ligi elemelerine katılma hakkı elde etmişti..Bu bile onlar için büyük bir başarıydı.
2.Elemede turunda 1-0 ve 1-1'lik skorlarla Bosna ekibi Borac Banja Luka'yı,3.öneleme turunda Randers'i 2-3 ve 1-1'lik skorlar ile elediler.Play-Off'larda ise Rus'ların güçlü ekibi Lokomotif'i eleyerek hem maddi kaynaklar açısından,hemde kendilerini tanıtma açısından büyük bir iş başardılar.
Evet kimse puan almasını beklemiyordu Lozan'ın.İsviçre 2.liginden gelen bir ekipti.
İlk maçlarından kendi evlerinde CSKA'ya 3-0 mağlup oldular.
Ardından zorlu Palermo deplasmanında iyi diğrenmelerine rağmen 1-0 mağlup oldular.
Üçüncü maçları Prag deplasmanıydı.Kimse onlardan puan beklemiyordu.
6.dakikada öne geçmelerine rağmen çok çabuk çözülmüşlerdi.
Durumu 3-1'e getirdi Prag.Ama yılmadılar 75'te 3-2,90+5'te 3-3 yaptılar skoru.
İsviçre 2.Ligi'nden gelen takım Avrupa Ligi'nde ilk puanını aldı.
Avrupa Ligi'ne katılmaları onlara hem maddi hemde manevi anlamda birçok katkısı oldu ve olacakta.

Takımı inceleyecek olursak ;

Takımın tam ismi Football Club Lausanne-Sports.
Maçlarını 15,850 kişi kapasiteli Stade Olympique'de oynuyor.




Kulübün başkanı Jean-François Collet.
Takımı 47 yaşındaki Martin Rueda çalıştırıyor.


En değerli oyuncular ise ;

450 bin euro değerinde geçen sezon Getafe'de 25 ( bunların 22'si ilk 11'de ) maçta forma giymiş, yaşı 35 olan Fabiano Celestini,
400 bin euro değerinde olan 26 yaşındaki kaleci Favre ve
400 bin euro değerinde olan 19 yaşındaki Pasche.

Genç bir takımlar.Yaş ortalamaları 22.
Toplam değerleri 5,1 milyon euro.

2 Brezilyalı,2 Fransız,1'er Portekizli,Kongolu,Demokratik Kongolu,F.Sahilli yabancı futbolcuları bulunuyor.
Bunlar sırayla ; Tosi,Silvio Carlos De Oliviera ( beraberlik golünü atan futbolcu ) ,Mickael Castejon,Jerome Sonnerat,Nelson Costa,Dadie Mayila,Ridge Munsy,Yossouf Traore.


Lozan Spor şampiyonluk için Lugano ile çekişiyor.Acaba şampiyonun bir üst lige terfi ettiği ligde ipi kim göğüsleyecek ?

Serie A TV8'de

Ronaldinho,İbrahimovic,Robinho,Pato,Eto'o,Milito,Sneijder,Del Piero diye başlayan ve ucu sonu bulunmayan bir liste Serie A'daki yıldızların listesi.

Hani şu ligin şu haftaya kadar hiç alıcısı olmaması gerçekten anormaldi.
Fox yayın hakkınlarını aldığını sandık.
Almamış.
13:30'daki maçların yayın hakkını aldık sandık.
Onu da almamış.
Sadece maç maç gösteriyorlarmış.
2 maç izleyebildik ancak.
Fakat artık rahat rahat izleyebileceğiz maçları.
Serie A TV8'de..

Estádio Municipal de Braga

Estádio Municipal de Braga, dünyada görülebilecek en değişik, en nadir stadlardan biridir. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası için yapılan, 83 milyon dolara mâl olan bu stadyum, kayalıkların yamacında yer alıyor. 30 bin kişi kapasiteli harika bir şaheser...

• 30 Aralık 2003'te açılmış.
• Euro 2004'ün, en pahalıya mâl olan, ancak en az maça ev sahipliği yapan stadıdır.
• Euro 2004'te, grup aşamasındaki, Bulgaristan-Danimarka ve Hollanda-Letonya maçları, bu stadda oynandı.
• Stadyumun bulunduğu Monte Castro kayaları oyulup, stadyuma uygun hale getirilmiş.
• Ayrıca diğer kale arkasında da Braga şehrinin manzarası var.
• İki tribünü birleştiren metallerde, Güney Amerika'daki Inca köprüleri örnek alınmış.
• Uefa'nın 4 yıldızlı stadyumlar listesinde yer alıyor.
• Eduardo Souto de Moura tarafından tasarlanmış.

Gareth Bale

Sol açık mı, sol bek mi, anlamak zor. Hızı, çevikliği, duran top yeteneği... Bir sol bek için fazla değil mi bunlar?

Bugün de İnter'e karşı hat-trick yaptı genç Galli. Bu sezon gol sayısını 6'ya çıkardı. Asistlerini söylemiyorum bile.

Yakındır, Tottenham'dan ayrılıp, daha büyük bir kulübe gitmesi...

Game Over

Fanatik değilimdir, ama takımını seven bir taraftardım. Galatasaray bana çoğu zaman güzel şeyler yaşattı. Galatasaraylı olmakla her zaman gurur duydum; en kötü günde bile...

Adnan Polat'ın başkan olmasını çok istiyordum. Olduğunda da çok sevinmiştim. İlk yılında yapılan hataları, yanlışları hoş gördüm. Çünkü ikinci sezonu gerçekten güzel bir şekilde başlıyordu. Yıllar sonra bir vizyona uygun şekilde hareket ediliyordu. Takımın başına Rijkaard-Neeskens ikilisi gelmiş, kadroya da çok önemli takviyeler yapılmıştı.

Ama olmadı. Geçen, bir yıldan fazla sürede, takım başarısız oldu. Yapılmak istenenler henüz yapılamamıştı. Birileri (ki buna ne yazık ki bazı futbolcular da dâhil) takımın başarısız olmasını istedi. Basın, taraftarı, yönetimi iyice gaza getirdi. En ufak şeylerde bile Rijkaard'a yüklendiler. Florya'da yemekler bozuk çıksa, Rijkaard'da suç buldular. Ve işlerini layıkıyla yapıp, taraftarı tamamen Rijkaard'a düşman hâle getirdiler. Rijkaard döneminin bitmesi için, ellerinden geleni yaptılar.

Bugün itibârı ile, Rijkaard'ın Galatasaray teknik direktörlüğü, resmen sona erdi. "... basın" yine emeline ulaştı! Aylardır şişirdikleri taraftarlar, biraz rahatladı! "Ne olursa olsun, arkasında duracağız." diyen yönetim, daha 8. haftada çark etti! Vizyon, yine kaybetti; vizyonsuzluk, Türk futbolunun acı gerçekleri, bir kez daha kazandı.

Bıktım artık! Böyle lânet bir futbolun döndüğü ülkede olmaktan bıktım! Şerefsizlerin her zaman kazanmasından bıktım! Basının çabucak gazına gelenlerle, futboldan bir halt anlamayanlarla birlikte yaşamaktan, aynı takımı tutmaktan bıktım! Böyle haysiyetsiz futbolcuların olduğu; câhil, geri kafalı adamların yönettiği takımı desteklemekten bıktım!

Yazının başında da söylediğim gibi; zaten fanatik bir taraftar değildim, takımımdan iyice soğuttular beni. Artık Galatasaray'dan nefret eder hâle geldim. Son yıllarda yaşananlardan sonra sabrım tamamen taştı. Bundan sonra, uzunca bir süre, çok sevdiğim "Galatasaray" ismini bile duymak istemiyorum!

Galatasaray'ın bu duruma düşmesine sebep olan herkesin, Allah belasını versin!

"Game Over! Please, Don't Try Again!"

Kaleci, Takımın Her Şeyidir!

Türk Hava Yolları'ndan, hârika bir Manchester United reklamı...

İzleyemeyenler İçin: http://www.youtube.com/watch?v=0p5FrOEaflU

İsveç Allsvenskan'da Şampiyonluk Yarışı

Geçen hafta Kuzey ligleri değerlendirmesinde yazmıştık, "Helsinborgs altın tepsiyle şampiyonluğu Malmö'ye ikram etti." diye.

Ama Malmö bugün Kalmar'a 1-0 yenilerek bu büyük ikramı geri çevirdi. Hem de evinde yenildiler... Rolan Nilsson'un öğrencileri arkalarına aldıkları büyük rüzgarlar ile kendi sahalarındaki karşılaşmaya çıktılar. Fakat golcülerinden biri eksik olan Kalmar'ı yenemediler.

Kalmar, maçı diğer golcüsü Daniel Mendes'in golüyle kazanmayı başardı. Diğer şampiyonluk adayı Helsinborgs ise ligin güçlü ekiplerinden Elfsborg'u deplasmanda May Mahlangu ve Erik Sundin'in attığı 2 golle 3-1 mağlup etti. Elfsborg'un tek golü Mathias Florin'den geldi.

Bu sonuçla Helsinborgs geçen hafta geriye düştüğü yarışta tekrar eşitliği sağladı. Fakat averajla 2. sırada bulunuyor.

Haftaya Helsinborgs evinde, düşme hattında bulunan Atvidabergs'i ağırlayacak. Malmö ise Hacken deplasmanına gidecek.

Bakalım 18 şampiyonluğu olan Malmö mü, yoksa 6 şampiyonluğu bulunan Helsinborgs mu ipi göğüsleyecek. Üç heyecanlı hafta bizi bekliyor.

Alman Kulüplerinin İsimlerinin Anlamları

Bayern, Vfb, 1.FC, Union ve dahası...

Almanlarda görürüz hep kulüp isimlerinin başında bu ifadeleri... Meğer ne anlamlara geliyormuş onlar.


Werder:

Yarımada ve seller altında anlamında kullanımış Werder ismi. Werder Bremen'in stadyumunun bulunduğu Peterswerder bölgesinde bir sel felaketi olmuş, bölgenin yarısı seller altında kalmış.


Hertha:

Hertha aslında Almanya'da çok eskilerde popüler bir bayan ismiymiş. 16-17 yaşlarında iki genç takım kurmayı düşünüyorlarmış (Takımın daha sonraki kurucuları). Takımın ismi ne olsun derlerken, bunlardan biri Hertha ismini önermiş. Bu Hertha ismini de babasıyla tur attığı bir vapurda görmüş. Bu vapurun bacasının renkleri de mavi-beyazmış. Takımın renkleri de oradan geliyor.


Eintracht:

Takımın başına eklenen Eintracht; ''Barış, dayanışma, kardeşlik ve birlik içinde'' anlamına gelir.Almanya'da birkaç ekip bu ismi kullanır: Eintracht Frankfurt, Eintracht Braunschweig.


Bayern:

Almanya'nın güneydoğusunda bulunan eyaletin adı Bavyera'dır. Bu isim, oradan gelmektedir.


Borussia:

Borussia ismi, Latince'den geliyor ve anlamı Prusya'dır. Tarihin değişik dönemlerinde değişik anlamlarda kullanılmış bir deyim olmakla birlikte, en çok 1713-1867 yılları arasında Prusya Krallığı adını veren Alman Devleti anlamında kullanılır.


Schalke:

Schalke, Gelsenkirchen şehrinin yaklaşık 25 bin nüfuslu bir semti. İsim de oradan geliyor.


Bayer:

Bayer Leverkusen, Bayer şirketi tarafından kurulmuş bir takımdır. Daha sonra Bayer Uerdingen de bu şirketin bir parçası olmuştur. FC Uerdingen, 1905'te kurulmuş, 1953'te Bayer şirketine bağlanmıştır. 1995'te ise KFC Uerdingen 05 ismiyle devam etmiştir.


VfB:

Açılımı: Verein für Bewegungsspiele Yani; Hareket Oyunları Kulüb.


1. FC:

1. FC, ilk futbol kulübü anlamına gelmektedir. Örnek olarak; 1. FC Köln (yani İlk Köln Kulübü)


Dynamo:

Dynamo, Sovyetler Birliği ve Doğu Almanya'da bir kulüpler birliğinin ismiymiş. Bu kulüpler birliğine katılan takımların isminin önünde Dynamo eklenmiş. Günümüzde de o taraftalarda hâlâ Dynamo isminde takımlar vardır: Dynamo Dresden, Dynamo Kiev, Dynamo Zagreb, Dynamo Minsk, Dynamo Moskova, Dynamo Tiflis.


Erzgebirge:

Maden bölgesi anlamına geliyor. Bundesliga 2'de Erzgebirge Aue isminden bir takım mevcut. Aue de maden bölgesi.


Union:
Birlik anlamına geliyor. Almanya'da Berlin ekibi Union Berlin var.


Arminia ve Alemannia:

Bu isimler bir soyluluk ünvanı ismidir. Arminia Bielefeld ve Alemannia Aachen örnekleri vardır.


VfL:

Verein für Leibesübungen, Almancası.Türkçesi ise; Beden Eğitimi Kulübü.

Son olarak Tribun Dergi yazarlarından kirmizi-siyah'a teşekkürlerimi sunuyorum. Bilgileri onun sayesinde toplama şansım oldu.

Pazar Gününden Kalanlar

Dün birbirinden önemli maçlar vardı. Şüphesiz dünün en ilgi çeken karşılaşmalardan biri, Merseyside derbisiydi. Ligin dibine demir atmış 2 takım karşılaşıyordu. Maçtan önce bahisçiler tarafından maçın favrosinin Everton olduğu söylenmişti. Nitekim Everton maçı, 34'te Cahill ve 50'de Mikel Arteta'nın attığı gollerle 2-0 alarak, hem galibiyet serisini 2 maça çıkardı; hem de ligde 9 puanla 11. sıraya yükseldi.

Liverpool cephesinde ise işler karışık. Sancılı geçen satış işlemlerinin ardından bu yenilgi onlar için kötü oldu. Ara transfer dönemine kadar maximum puan toplayıp kaliteli transferler yapmaları gerek. Çünkü şu an 6 puanla 19. sıradalar. Oyuncularının neredeyse hepsi formsuz.




Belçika'da da önemli bir karşılaşma vardı dün. Lider Genk ile Standart Liege karşılaştı. Beklediğim gibi gollü bir karşılaşma oldu. Genk henüz maçın başında Ogunjimi ile 1-0 öne geçti. Tözser, 13'te durumu 1-1'e getirdi. Liege'in golcü orta saha oyuncusu Carcela bu maçı da boş geçmedi ve 26. dakikada durumu 2-1 yaptı. 31. dakikada ise Sinan Bolat takımı 10 kişi bıraktı. 45. dakikada golcü Jelle Vossen ağları havalandırarak, skoru 3-1'e getirdi. İkinci yarıda 55'te Tchite golünü attı ve skor 3-2 oldu. Maçın skorunu 90. dakikada Tözser belirledi: 4-2.

Genk, maçı alarak büyük avantaj elde etti. Liege ile puan farkı 9'a çıktı. Liege ise büyük yara aldı ve zor haftalar onları bekliyor.



İtalya'ya bakacak olursak; Sampdoria, Fiorentina'yı, evinde 2-1 mağlup etmeyi başardı. Fiorentina, 6. dakikada Marco Marchionni'nin golüyle 1-0 öne geçti. Maçı uzun süre önde götürdü mor menekşeler. Ama 81'de Ziegler'in mükemmel frikik golüne engel olamadılar. Golün hemen ardından 82'de Cassano durumu 2-1'e getirdi ve üç puanın Genova'da kalmasını sağladı. Sampdoria 3 haftalık beraberlik serisinin ardından kazandı. Puanını 10 yaparak, haftayı 7. sırada kapadı. Fiorentina ise 5 puanla son sırada yer alıyor. Prandelli'nin gidişi pek yaramadı anlaşılan.




Romanya'da ise Bükreş derbisi heyecanı vardı. Üç maçtır kaybeden Dinamo Bükreş, evinde Steaua Bükreş'i ağırladı. Steaua, 23. dakikada Bogdan Stancu ile 1-0 öne geçti. Fakat Dinamo, 30'da Cristea ve 35'te Niculae'nin ayağından atılan 2 penaltıyla durumu 2-1'e getirerek, maçı kazanmayı bildi. Bu sonuçla Dinamo, puanını 17'ye yükseltirken; Steaua, 18 puanda kaldı.




Fransa'da en dikkat çeken karşılaşma, Lyon - Lille müsabakasıydı. Lyon, henüz maçın başında Lisandro Lopez'in golüyle öne geçti. Ardından yeni transfer Gourcuff durumu 2-0 'a getirdi. Lille'in teknik patronu Rudi Garcia, 2. yarıya Balmont ve Hazard'ı oyuna sokarak başladı ve 52. dakikada Moussa Sow durumu 2-1'e getirdi. Fakat Lille'in umutlarını, Lopez'in 56'da attığı penaltı golü bitirdi. Lyon'da Jeremy Pied, 70. dakikada kırmızı kart gördü.

Lyon, bu sonuçla 11 puana yükselirken; Lille, 14 puanda kaldı.

Scout Not Defteri 2 - Manu De Moral

İsim: Manuel De Moral Fernandez
Doğum: 25 Şubat 1984
Doğum Yeri: Jaen
Takım: Getafe
Numara: 14
İzlediğim maç: A.Madrid 2-0 Getafe

Hızlı ve bileklerine hakim. Forvet olmasına rağmen gol sayısı çok az. Ama ben onun sol açık mevkiinde daha etkili olacağını düşünüyorum.

2006 yılında Getafe'ye gelmiş ve her sezon neredeyse 30 maç üstü forma şansı bulmuş. Bence bu önemli bir nokta.

Genk - Standart Liege | Maç Öncesi

Hafta sonunun en renkli karşılaşmalarından biri, kuşkusuz Genk-Standart Liege maçı olacak. Lider Genk sezona çok iyi başladı ve 10 haftada 8 galibiyet, 2 beraberlik almalarının yanında; 31 gol atıp, 8 gol yediler. İkinci Anderlecht ile aralarında 5 puan fark var. Üçüncü sıradaki, yani bu haftaki rakipleri Liege ile aralarında 6 puan fark var.

Takımı 13 golle Jelle Vossen taşıyor. 21 yaşındaki Belçikalı, hafta içinde Avusturya maçında da ağları havalandırdı. Kuşkusuz gözler yine onda olacak. Takımın diğer önemli isimleri de geçen hafta milli maçlarda ağlara 3 gol gönderen, Ogunjimi ve 6 golü bulunan İsrailli Elyaniv Barda.



Standart Liege ise çıkışta. 3 maçtır kazanıyorlar. Geçen hafta da evlerinde Anderlecht'i 5-1 gibi bir sonuçla mağlup ettiler. Fakat sezona kötü başlamanın cezasını çekiyorlar. Kaybettikleri takdirde, Genk'in 9 puan gerisine düşecekler. Onlar için bu durum kötü olacak, çünkü sonraki 2 hafta, Gent ve Club Brugge gibi, bu ligin iyi ekipleriyle karşılaşacaklar.

Takımın en golcü ismi, 5 golle, 21 yaşındaki Fas'lı orta saha oyuncusu Mehdi Carcela Gonzalez. Takımın en önemli isimlerinden biri olan Tchite'nin ise 3 golü bulunuyor. Ayrıca bu maç, Sinan Bolat içinde büyük önem taşıyor. Eski takımına karşı oynayacak Sinan.

Evet, sonuç olarak; zevkli, çekişmeli, bol gollü bir karşılaşma bekliyorum. Genk'in rahatlamak için, Standart'ın ise 9 puan geriye düşmemek için kazanmaya ihtiyacı var.

Maç, yarın saat 19:00'da...

The Real Football Factories International

Yaklaşık 3 sene önce, Danny Dyer'ın, gittiği her ülkenin büyük derbilerini, taraftar gruplarını, futbol kültürünü anlattığı, "The Real Football Factories - International" (Gerçek Futbol Fabrikaları - Uluslararası) adlı bir program yapılmıştı.

Dyer ilk bölüm için Türkiye'yi seçmiş; Fenerbahçe-Galatasaray ve Karşıya-Göztepe derbilerinin yanı sıra taraftar gruplarını da mercek altına almıştı.

Birinci Bölüm: Türkiye
İkinci Bölüm: Arjantin
Üçüncü Bölüm: İtalya
Dördüncü Bölüm: Hırvatistan ve Sırbistan
Beşinci Bölüm: Hollanda
Altıncı Bölüm: Brezilya
Yedinci Bölüm: Polonya
Sekinzinci Bölüm: Rusya

Bu belgesellerde, farklı taraftar kültürlerini, derbi atmosferlerini bir arada görebiliyoruz. Özellikle Brezilya bölümünü çok beğendim. İzlemenizi tavsiye ederim.

Total Futbol - We Are 11 (!)

Ben eleştirmekten bıktım; adamlar saçmalamaktan bıkmadı! Tebrikler... Gerçekten hârika bir işe imza atmışsın, EA!

İzlenmesi Gereken Maçlar | 15-18 Ekim

Dopdolu bir hafta sonu bizi bekliyor. Kimi liglerde derbi heyecanı, kimilerinde ise şampiyonluk heyecanı yaşanıyor.

İşte bu hafta izlenmesi gereken maçlar:

15 Ekim Cuma

Köln - B.Dortmund / Almanya Bundesliga

Bohemian - Sligo Rovers / İrlanda Premier Ligi

16 Ekim Cumartesi

Mainz - Hamburg / Almanya Bundesliga

M'Boro - Leeds United / İngiltere Championship

Aston Villa - Chelsea / İngiltere Premier Lig

Wolfsburg - Leverkusen / Almanya Bundesliga

Barcelona - Valencia / İspanya La Liga

17 Ekim Pazar

Dundee United - Celtic / İskoça Premier Ligi

Everton - Liverpool / İngiltere Premier Ligi

Sampdoria - Fiorentina / İtalya Seria

Schamrok - St. Patrick's / İrlanda Premier Ligi

Blackpool - M.City / İngiltere Premier Ligi

Kopenhag - Odense / Danimarka Ligi

Rizespor - Giresunspor / Bank Asya 1. Lig

Aris - AEK / Yunanistan Ligi

Fluminense - Botofago / Brezilya Seria

Sao Paulo - Santos / Brezilya Seria

18 Ekim Pazartesi

Elfsborg - Helsinborg / İsveç Ligi

Malmö - Kalmar / İsveç Ligi

Sir'ün Hatalı Ev Ödevi

''Manchester United menajeri Sir Alex Ferguson, Bursa maçı öncesi ev ödevlerini yaptıklarını açıkladı. Ferguson, kulüp dergisi 'Inside United'a Bursaspor'la ilgili olarak yaptığı yorumda, 'Son yıllarda transfere bol para harcadılar; çünkü Rus sahipleri var.' dedi."


"Manchester United menajeri Sir Alex Ferguson, Şampiyonlar Ligi'nde oynayacakları Bursaspor maçına dikkatli hazırlandıklarını söylerken, 'Türkiye şampiyonu ile ilgili bir çok maç izledik. Kardeşim Martin ve izleme komitesi başkanı Jim Lawlor Bursaspor'un iki maçını gidip izledi. Oraya gidip oynamak için uzun bir yol gideceğiz; ancak son durumlarıyla ilgili bilgimiz var.' dedi."

"Bursaspor'un son yıllarda transfere önemli para harcadığını öne süren Ferguson, 'Taraftarı tipik Türk atmosferini sahaya yansıtıyor. Ancak takım son yıllarda transfere önemli paralar harcadı. Dört Arjantinli ve iki de Brezilyalı oyuncuları var. Kulüp transferler için Rus sahibe teşekkür etmeli.' ifadelerini kullandı."


İsmail Keleş / Radyospor.com


ManU'nun dergisi Inside'a konuşmuş. Bursaspor hakkında söyledikleri yukarıda. Acaba bu bilgileri nereden almış, merak ediyorum.

-"Transfere önemli paralar harcadılar."
-"Rus sahipleri var."
-"Takımda 2 Brezilyalıları var."

Ceyhun Yılmaz ve Mesut Özil

"Mesut'un kararına en başından beri saygı duyuyorum. Ona hiçbir şey diyemem. Çünkü o, orada doğmuş, orada büyümüş. Oranın kültürünü almış. O, bizim gibi değil; çok farklı. Meselâ biz, kafede güzel bir kız gördüğümüzde, iki saat kesişiriz; o, gider, direkt konuşur."

Pazar gecesi, Haber Türk'teki Hoş Beş İki programında, Mesut hakkında konuşurken...