28 Kasım 2010 Pazar

Rusya Ligi Değerlendirmesi - 2010




Rusya'da 2010 sezonu bugün yapılan maçlar sonunda tamamlandı.
Şampiyon bildiğimiz gibi geçmiş haftalarda belli olmuştu.
Bugünkü maçlar sonunda ligten düşenler ve Avrupa'ya gidenlerde belli oldu.

Zenit için söyleyecek pek birşey yok.Spaletti ile iyi kadro kurdular.Sistem oturtular ve şampiyonluğa ulaştılar.
Şampiyonlar Ligi'ne direk katılacaklar.


Bunun yanında şampiyon Zenit ile birlikte CSKA Şampiyonlar Ligi'ne direk katılacak.Rubin Kazan ise ön eleme oynayacak.

Bugün için asıl soru Avrupa Ligi'ne kim katılacaktı.
Spartak Moskova,Lokomotiv Moskova ve Spartak Nalchik'ın verdiği savaştan Avrupa Ligi bileti kapan ekipler Spartak Moskova ve Lokomotiv Moskova oldu.

Nalchik sezona iyi başlamış hatta bir ara lider olmuşlardı.
Ama aldıkları Zenit yenilgisi ile dağıldılar.
Üst üste puan kayıplarıyla geriye düştüler.
Ama Avrupa biletinison haftaya kadar korudular.
Fakat bugün evlerinde ligin yeni ekibi ve düşme hattında bulunan Anzhi'ye 3-1 mağlup oldular.Anzhi'de ligte kaldı.


Rusya'da bu sezonun en büyük hayal kırıklığı şüphesiz Dinamo Moskovo oldu.
Kadrosunda Kuranyi,Voronin,Wilkshire,Gabulov,Epureanu gibi önemli isimler barındıran Moskova ekibi bırakın şampiyonluk yarışı vermeyi,Avrupa bileti dahi kazanamadı.
Bunda da en büyük etken deplasmanda sadece 2 maç kazanabilmiş olmaları.

Ligten düşen ekiplerde son hafta belli oldu.Bu sezon Avrupa Ligi Elemelerinde evinde PSV'yi mağlup eden Sibir Novosibirsk'in haftalar önce düşmesi kesinleşmişti.
Bunun yanında son hafta maçları sonunda ligte düşen diğer ekip Alania oldu.
Vladikavkaz ekibi Amkar ile aynı puandaydı.Saturn deplasmanından 1 puanla döndüler.
Amkar'da CSKA'dan puan alınca averajı daha iyi olan Amkar ligte kaldı.


Bu sezonun gol kralı Spartak Moskova'nın genç Brezilyalısı Wellinton oldu.
Geçen sezonda 21 golle gol kralı olan Wellinton bu sene 19 gole imza attı.
Bana göre geleceğin en iyi forvetlerinden biri olacak Wellinton..

Yine bu sezonun en çok forma giyen ismi Spartak Moskova'dan Andrey Dikan oldu.
Dikan bu sezon ki tüm maçlarda 90 dakika forma giydi ve en çok oynayan futbolcu oldu.

Yine ligte bu senenin en çok sarı kart gören oyuncusu 24 maçta 14 sarı kart gören Rostov'un Moldovyalı oyuncusu Aleksandr Gatskan.
En çok kırmızı kart gören ise 27 maçta 3 kırmızı yiyen Lokomotiv'in 23 yaşındaki Rus oyuncusu Dmitri Tarasov.

Takım istatistiklerine bakacak olursak Zenit 61 gol atarak maç başına 2.03 gol ortalaması yakalayarak sezonun en golcü takımı oldu.
Maç başına 1.93 gol yiyen ( 58 gol yediler ) Sibir ise en çok gol yiyen takım oldu.

Ayrıca Sibir 79 sarı kart görerek en çok sarı kart gören ekip,10 kırmızı kartla da Lokomotiv en çok kırmızı gören ekip oldu.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Lakic ve İlicevic



Bundesliga'ya bu sezon yükselmesine karşın iyi işler yapıyor Kaiserslautern.
İçerde dışarıda puan almaya çalışıyorlar.
Ligte de şuan 11.sıradalar..

Bugün de Avrupa'da en ilginç skorlarından birinin altına imza attılar Schalke'ye yenerek..
Düzelme sinyalleri veren hafta içinde Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkmayı garantileyen Schalke'ye 5 attılar.

Şimdi gelelim asıl anlatmak istediğime...
Kaiser'in bel kemikleri Hırvat oyuncualar bu sezon.
3 tane Hırvat oyuncu var takımda.
Lakic,Rivic,İlicevic..

Bu üç oyuncudan 2'si Lakic ve İlicevic takım en öneml isimlerinden.

Lakic ile başlayalım.
2 Ekim 1983 Dubrovnik doğumlu.
Futbola Hajduk Split'te başladı.Ardından GOSKA oradan da Hrvatski Dragovoljac takıma transfer oldu.Buradaki 28 maç 24 gollük performans gösteren Lakic bir sonraki sezon Kamen Ingrad takımında 13 gol atınca 2006 yazında Herta Berlin'e geldi.

Berlin'de istediğini bulamıyan Lakic,bir sonraki sezon Heracles'e kiralık gitti.
Burada 28 maçta 7 gollük bir performans gösterdi.

2008'de ise Kaiserslautern'e 400 bin euroya transfer oldu.3 yıllık sözleşme imzaladı.

Lakic bu sezon lig ve kupa da oynadığı 16 maçta 13 gol attı.
gol attığı 9 maçta 7 galibiyet aldı Kaiser...

Lakic'in en belirgin özellikleri top kontrolü ve sürme.Bunun yanında sezgisi ve gol pozisyonlarındaki beceresi onun en büyük özellikleri arasında...

Takımın bir diğer önemli Hırvat oyuncusu İlicevic.

14 Kasım 1986'da Almanya'nın Aschaffenburg şehrinde doğdu.
Futbola 8 yaşında 1. FC Südring Aschaffenburg takımıyla başlayan İlicevic 10 yaşında Viktoria Aschaffenburg'a geçti.

Profesyional kariyerine SV Darmstadt 98 takımında başladı.Ardından Bochum'a geçti.
Bochum'da 2006/07 sezonunda ilk Bundesliga tecrübesini yaşayan İlicevic 2008'de Furth'e,2009'da ise Kaiserslautern'e kiralandı.
Kaiser'de güzel bir performans gösterince,2010 yaz transfer sezonunda 500 bin euro karşılığında bonservisi alındı.
24 yaşındaki futbolcu 11 maçta forma giydi.
Ağlara da 5 gol yolladı.
Bunun yanında 4'te asisti bulunuyor
İlicevic'in en önemli özellikleri ise zekası.
Bunun yanında hızıyla birlikte,iyi şut vurmakta.


Kaiserslautern'deki performanslarıyla bu ikili Hırvatistan Milli Takımı'na da çağırıldı.İlicevic forma giyerken Lakic henüz forma şansı bulamadı

Almanya'da Karlı Saha Sezonu Açıldı



Almanya'da bu akşam oynanan Mainz - Nünberg maçıyla birlikte karlı saha sezonu açıldı.3-4 ay bol bol izleyeceğiz karlı sahalarda mücadeleleri..

26 Kasım 2010 Cuma

Koller'in Cannes Macerası


Prag'ta başlayıp Dortmund dönemlerinde zirve yapan bir kariyeri vardı dev golcünün.
Hızlı olmamasına rağmen dev boyu,fiziği ile gittiği her takımda golcü kimliğini kaybetmiyordu..

Hatırlanacağı üzere Fransa National Ligi yani Fransa 3.Lig'te Cannes'e transfer olmuştu.
Cannes transfer olmadan önceden bile Almanya'dan teklifler vardı.
''36 yaşındayım, artık büyük hırslarım yok sadece eğlence için futbol oynamak istiyorum'' diyerek gitti Cannes'a..

Çok formda bu sezon.O lige fazla olduğunu gösteriyor bir anlamda.
Bu sezon 14 maçta forma giydi ve rakip ağlara 9 gol gönderdi.

Şuan da devam etmekte olan ve Cannes 3-2 üstünlüğü ile devam eden karşılaşmada da 27 ve 64'üncü dakikalarda topu ağlara yolladı.

15 maçta gol sayısı 11 oldu..
Bugün atılan golleri sayarsak Cannes'in 22 golü oldu ve bu gollerin 11'i Koller'den yani yarısı...

Elmander için 12 Milyon Euro



İsveç diyarlarında çıkan bir başka forvet Elmander..
Güçlü,dayanıklı bunun yanında da hızlı..
Bireysel yetenekleri de harika ki en son Wolves'e harika bir gol attı.
Bu sene çok formda ve Premier Lig'te 8 golü var.

Fakat Bolton onu satacak.
Maddi sıkıntılar içinde yüzen Premier Lig ekibi 12 milyon euro fiyat biçtiği söyleniyor Elmander için..

1 yıllık kontratı kaldı Elmander'in.
Bolton'da krizde olunca satma kararı aldı.

Daily Mirror'a göre Liverpool,Newcastle,Stoke City sıraya girmiş bile..

Sözüm o ki eğer parası olup forvet alacak takımımız varsa, paraya da kıyacaksa erken davransın getirsin
Elmander'i..

Bakmayın 29 yaşında olduğuna en az 3 yıl katkı yapar..

Puyol'un Benzer 2 golü




Dün gece El Clasico özetlerini izlerken Barcelona'nın Madrid 6-2 mağlup ettiği maçta Puyol'un kafa vuruşuyla golü vardı.Durumu 1-2'ye getiren goldü.
Puyol o golün bir benzerini Dünya Kupası'nda Almanya ağlarına da yollamıştı.


İzleyin

25 Kasım 2010 Perşembe

Suarez'e 7 maç ceza



Suarez PSV ile oynanan maçın son dakikalarına doğru rakibi Otman Bakkal'ı ısırmıştı.
Tam 7 maç ceza aldı..

Suarez gibi kariyerinin zirvesine adım adım tırmanan oyuncuya yakışmadı bu hareket..
Üstelik bu sezon da 13 maçta 7 gole imza atmıştı.
Zirve basamaklarının teker teker tırmanırken şimdi takımını tam 7 hafta yalnız bırakacak..

Pozisyonu izlemek için tıklayın

23 Kasım 2010 Salı

Rafael Benitez




İnter başkanı Moratti sezon öncesi en büyük hatayı yaptı takımın başına Benitez'i getirerek...
Üstelik takıma adam gibi takviye de yapılmadı.

Sezon başında A.Madrid'e kaybedilen Süper Kupa bugünlerin habercisiydi.
Nitekim lige puan kaybıyla başlandı.
Ama ard arda gelen 3 galibiyet durumu düzeltmişti.
Fakat olan o maçlardan sonra oldu.
Benitez ligte son 9 maçta sadece 2 galibiyet alabildi.
13.hafta sonunda Mourinholu İnter 32 puandaydı.
Benitezli İnter ise 20 puan da..

Bunun yanında Mourinho ile evinde yenilmeyen,kazanmaya alışan İnter evinde sürekli pua veriyor bu sezon.
Mourinho ile evinde hiç yenilmeyen takım en son ezeli rakibi Milan'a 1-0 mağlup oldu.

Geçen hafta da Chievo'ya deplasmanda 2-1 mağlup oldular.
Milan aradaki puan farkı 9'a çıktı.

Yazının başında belirttiğim gibi Moratti sezon öncesi en büyük hatayı yaptı.
Tüm kupaları süpürmüş,devleri dize getirmiş İnter'in başına daha iyi bir hoca getirilmeliydi kanımca.

Yazımı Tribün Dergi'de rumuzunu hatırlayamadığım bir kullanıcının mükemmel bir benzetmesiyle bitiriyorum :

'' Benitez'in İnter'in başına getirilmesi son hızlı giden ferrarinin birden frenini basılması gibi bir şey... ''

Dortmund Alıp Başını Giderken..




Dortmund...
Almanya'ın ve Dünyanın gündeminde üst sıradalar şuan.

Oynadıkları futbol,aldığı galibiyetlerler en yakın rakibine tam 7 puan fark attı.
Gelen geçeni yeniyorlar.

Dortmund alıp başını giderken,bu başarının önemli noklarının bazılarına aşağıda sıraladım...

Devamlılık

Dortmund bu sene gerçekten farklı.Mesela mükemmel bir seriyle giderken kendi sahalarında Hoffenheim ile 1-1 berabere kaldılar ki az daha yeniliyorlardı.
Ama bir daha ki hafta kazanıp,yeni bir seriye başladılar.
Ama diğer Mainz'in böyle olmadı.7 maçlık galibiyet serisinin ardından evlerinde Hamburg'a 1-0 mağlup oldular.O maçtan sonra oynadıkları 6 maçta 4 yenilgi 2 galibiyet aldılar.


Oyundan Kopmama
Bunun yanında oyundan kopmayan bir takım Dortmund.Hummels,Subotic,Götze,Nuri,Kagawa,Schmezler, bunlar sayabildiğim genç olmayan oyuncular.
Hepsi dinamik..
Rakibin oyundan düştüğü anlarda ayakta kalabiliyorlar ki buda fizik kondisyon ile alakalı...
Bu sene çok maç çevirdiler öyle.
Geçen haftaki Hannover,Nuri'nin döndürdüğü Köln maçı,Hoffenheim maçındaki son dakika beraberliği aklıma gelenlerden bazıları...

Orta Saha Oyuncularının Katkıları

Dortmund başarısında bana göre en önemli etkenlerden biri de orta saha oyuncularının skora katkıları..
Nur'nin 3,Kagawa'nın 6,Götze 2,Großkreutz'ün 3,Da Silva'nın 1,Kuba'nın da 2 golü var.
Bu da takımın attığı 31 golün 16'sının orta saha oyuncularından gelmesi demek...
Hemen hemen yüzde ellisi..

Takım Ruhu-Arkadaşlık

Takım ruhu üst düzeyde Dortmund'da..Birbirlerini koruyorlar..
Zaten başarı da böyle geliyor.
En basitinden bir örnek vermek gerekirse ;
Hatırlarsınız,Köln maçında Podolski Nuri'ye 3-0 hareketi yapmıştı.
Nuri'de ona cevabı çok güzel şekilde vermişti.
O sırada arkadaşlarınında ona katılması (Weidenfeller) birbirlerini nasıl koruduklarını gösteriyor.

Taraftar

Taraftarları bu listeye eklememek hakaret gibi birşey olurdu.
Evlerinde 80 bin kişiyle özellike o mükemmel kale arkası ile harika destekleri var.
Her deplasmana akıyorlar sarı-siyah atkı ve formamalarla...
Onlar hakkında yazıcak pek fazla şey yok..
Yaptıkları herşey ortada...
Ama kısacası harikalar...

SALDIR BVB

22 Kasım 2010 Pazartesi

Nostalji : Coupet'nin Kurtarışları



Coupet'in Barça maçındaki efsane kurtarışı...

Tıklayın

KUBA'nın Kaçırdığı Gol





25 yaşındaki Polonyalı KUBA'nın kaçırdığı inanılmaz pozisyon.
Onun klasındaki topçu onu atmalıydı...

O pozisyonu kaçırdıktan sonra Freiburg'un direkten dönen bir topu var...
Şansı yanındaydı yine de...

Tıklayın

21 Kasım 2010 Pazar

Uğur İnceman



Uğur İnceman'ı hücumsal olarak bu kadar etkili olduğunu görmemiştim.
Gerçekten mükemmel oynuyor.

Pas,çalım,şut ne ararsan yapıyor..
Az önce Antalya maçının özetini izledim.
Her pozisyonda onun parmağı var.

Japonya'da Şampiyon Nagoya Grampus



Japonya J-League'te 31.hafta maçları sonuna şampiyon belli oldu.
Ligin bitimine 3 hafta kala Nagoya Grampus şampiyonluğu garantiledi.
Bu şampiyonlukla Nagoya 3 yıldır üst üste şampiyon olan Kashima Antlers'in serisine son verdi.

31.hafta da ligin açık ara en kötü takımı olan,ligten düşmesi kesinleşen Shonan deplasmanındaydı Nagoya.
Zorlansalarda 66.dakikada Keiji Tamada'nın attığı golle galip gelmeyi başardılar.
İkinci sıradaki Antlers'te düşme hattındaki Kobe deplasmanında puan kaybedince şampiyon Nagoya oldu.

Nagoya kendi sahasında iyi sonuçlar bir ekip.
Fakat Japonya'da başarılı olmak istiyorsan deplasmanlarda başarılı olacaksın.
Çünkü deplasmanlarda çok puan kayıpları yapılıyor.
Nagoya,deplasmanda 16 maçta 11 galibiyet alarak 33 puan çıkardı.


Takımın en önemli iki ismi şüphesiz atılan 50 golün 28'inin altına imza atan Kennedy ve Tamada.
Joshua Blake Kennedy'den bahsedelim ilk önce...
Benim beğendiğim forvetlerden beri.Türkiye'ye gelmesini çok isterdim.
Nitekim 28 yaşındaki golcü bu sene 16 golün altına imza attı ve gol krallığında lider.
Diğer golcü isim Japon Keiji Tamada'nın 12 golü var.

Takımda 4 yabancı bulunuyor.Bunlar ;
Avusturalyalı Kennedy,Karadağlı Burzanovic,Brezilyalı Tavarez ve Kolombiyalı Rodriguez...

Takımın en geç isimleri 19 yaşında olan Isomura ve Taguchi.Genç futbolcular bu sene forma şansı bulamadı.

Aynı şekilde takımın en yaşlı oyuncusu 34 yaşındaki Narazaki...
Bu sezon ki tüm maçlarda görev aldı..

Son olarak şampiyon Nagoya'nın Asya Şampiyonlar Ligi'ne katılacağını hatırlatarak yazıyı noktalıyorum..

20 Kasım 2010 Cumartesi

Yeni Bir İskoçya Ligi

La Liga gerçekten iyice sıkıcı olmaya başladı.
Yeni bir İskoçya Ligi doğdu diyebiliriz..

İki takımın her hafta 5-6 gol atması o iki takımla diğer takımların arasındaki uçurumu sıkıclığı anlatmaya yetiyor

Hep pas yapmak , gol atmak gına getiriyor bir yerden sonra..
Hele bunu sadece 2 takım yapıyorsa iyice kusucak duruma getiriyor insanı..

Televizyon başına geçince Barcelona'nın puan kaybedip kaybetmeyeceğini değil,kaç tane atacağını düşünür olduk..

Son olarak kendi ligimizin oyun kalitesi düşük diyoruz da...
Varsın düşük olsun.
Hiç olmassa herkes birbirini yenebiliyor,hiç bir maç garanti değil..

Londra Derbisi : Arsenal - Tottenham



İngiltere'de haftanın sonucu en merak edilen karşılaşmalarından biri şüphesiz Londra derbisi Arsenal - Tottenham..

Arsenal Cephesi :

Arsenal'de moraller yerinde.3 maçlık galibiyet serisinin ardından,tekrar bir seriye girdi.2 maçtır kazanıyorlar.Saçma sapan puan kayıpları yapılmasına rağmen Chelsea'nin de takılması Arsenal'i rahatlattı.Üstüne geçen hafta Everton'u deplasmanda Fabregas ve Sagna'nın golleriyle 2-1 geçince puan farkı 2'ye indi.
Zaten hedef şampiyonluksa Everton gibi deplasmanlardan galibiyetle döneceksin.


Wenger şuan gerçekten çok rahat Harry Redknapp'a göre...
Sakatların dönmesiyle elinde büyük bir oyuncu havuzu oluştu.Cezalı olan Koscielny geri döndü.Almunia, Diaby, Frimpong, Ramsey ve Vermaelen dışında herkes forma giyebilecek durumda ki bu oyuncuların çoğuda sezon başından beri sakat olanlar.
Bunun yanında hafta içi oynanacak Şampiyonlar Ligi karşılaşmasına rahat çıkacak.Çünkü rakibi puansız Partizan.Zaten kimi çıkarsan oynuyor takımda,gençlerde çıksa sorun olmayacaktır.

Tottenham'a karşı iç sahada çıktığı son 11 maçın dokuzunu kazanan Arsenal, rakibine 18 sahadır kendi sahasında mağlup olmuyor.

Tottenham Cephesi :

Tottenham ligte alınan kötü sonuçları Şampiyonlar Ligi'nde telafi ediyordu.
Ligte 4 haftada alınan 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik zirveden uzaklaşmlarına neden olmuştu.
Ama geçen hafta Bale(2),Pavlyuchenko ve Crouch'un golleriye Blackburn'u 4-2 ile devirdiler.

Bu maçın kaderini Harry Rednkapp belirleyecek.
Çünkü Tottenham'ın birçok futbolcu bu maçta forma giyemeyecek.Huddlestone, Dawson, Keane, dos Santos, King, Woodgate ve O'Hara forma giyemeyecek.
Ve hafta içinde evlerinde Werder Bremen ile çok önemli bir Şampiyonlar Ligi müsabakası oynayacaklar.Kazandıkları takdirde gruptan çıkmayı büyük ölçüde garantileyecekler.

Asıl soru şu Rednkapp bu maçı mı düşünecek yoksa hafta içini düşünerek rotasyon mu yapacak ?


Maçın kaderini Tottenham adına yukarıda dediğim gibi Rednkapp belirleyecek.
Çıkaracağı 11 bu karşılaşma için çok önemli olacak.
Ayrıca Bale'de bugün maçın kaderini etkileyen adamlarından olabilir.
Yükselen performansı var.Bakalım Sagna onu tutabilecek mi ?

Maçın kaderini Arsenal adına belirleyecek üç isim var Walcott,Nasri,Fabregas.
Bu üç oyuncu formda olursa Tottenham Arsenal'in karşısında duramaz.
Özellikle Nasri'nin bu sene skor üretmedeki beceresi ve Walcott'un son vuruşlarda eskisinde daha iyi olması bu 2 oyuncuyu daha önemli kılıyor.Ayrıca çok fazla ileriye çıkan Bale'in boşalttığı bölgeleri etkili kullanabilirlerse çok etkili olurlar.
Fabregas ise sık top kaybı yapmaz,hızlı oyuncuları kaçırmaya çalışırsa Arsenal rahat pozisyon bulur.

Sonuç olarak hücum yapan iki takımın maçı.Zevkli,gollü,bol pozisyonlu bir karşılaşma beklemek birlikte Arsenal'in kazanacağını düşünüyorum
Maç 14:45'te Emirates'te oynanacak.



Muhtemel 11: Fabianski; Sagna, Koscielny, Squillaci, Clichy; Nasri, Song, Denilson; Walcott, Fabregas, Chamakh.

Muhtemel 11: Gomes; Hutton, Kaboul, Gallas, Assou-Ekotto; Van der Vaart, Jenas, Modric, Bale; Pavlyuchenko, Crouch.

Muhtemel 11'ler Goal.com'dan alıntılanmıştır.

Blackburn Rovers'da Satıldı



İngiltere'de endüstriyelleşme durmadan devam ediyor.
En son da Blackburn bu kervana katıldı.

Blackburn 23 milyon avro olan borcunu ödeyemeyince,kulübü 27 milyon avro karşılığında Hint Venky firmasına sattı.
Sattı satmasına da koskoca Blackburn 23 milyon avroyu ödeyemeyecek kadar aciz durumuma düştü ? Orası düşündürücü...Sonuçta Premier Lig ekibi.

Diğer satılan kulüplere bakacak olursak ;

Chelsea - Roman Abromovic
M.City - Şeyh Mansur
ManU - Glazer ailesi
Arsenal - Stan Kroenke-Alisher Usmanov ( hissedarlar )
Aston Villa - Randy Lerner
Birmingham - Carson Yeung
Blackpol - Valeri Belokon
Fulham - Muhammed El Fayed
Sunderland - Ellis Short
Blackburn - Venky
Liverpool - NESV
West Ham - David Sullivan 30.6%,David Gold 30.6%,CB Holding Ltd. 35%,Minority Investors 3.8%

Marcelo Salas - Fm 2008



Fm 2008'de Malmö takımındaydım...
Takımın golcüye ihtiyacı var.

Salas'ı buldum Şili diyarlarında.
Matador'u tanırdık attığı gollerden.
Ama 33 yaşına gelmişti.
Çok riskli bir transferdi.

Yaşlı futbolcuların aerobik ve hızları düşer genellikle.İsveç gibi bir ligte bu da çok önemli.
Ama aldık.
1.7 milyon euroyu verdik.

İlk maçtan kendini gösterdi ve 2 golle maçın kazanılmasını sağladı.
Diğer haftalarda gollerini sıralamaya devam etti.Gerçekten çok kolay takıma adapte oldu ve takımın gol yükünü çekti.

Eğer 2008 oynamaya devam edenler varsa 2.ligler için ve Kuzey ligleri için ideal bir golcü..

19 Kasım 2010 Cuma

İkinci Liglerin Formda Golcüleri



Avrupa'da yavaş yavaş ligler şekillenirken ikinci liglerdeki formda golcülere bir bakalım.

BANK ASYA BİRİNCİ LİG

Serdar Deliktaş :
4 Ağustos 1984 Elazığ doğumlu Serdar Deliktaş. Kahramanmaraşspor,Gaskispor ve şimdi de Gaziantep Belediye'de forma giyiyor.
Ağlara 9 gol gönderdi.

İNGİLTERE CHAMPİONSHİP

Jay Bothroyd :
28 yaşındaki İngiliz futbolcu.Sırayla Coventry,Perugia,Charlton,Wolves,Stoke ve 2008'den beri Cardiff formalarını giydi.
Bu sezon çok formda.14 maçta 13 gol ağlara gönderdi.
Bu formuyla Capello onu milli takıma davet etti.

İTALYA SERİE B

Davide Succi :
1981 doğumlu 29 yaşındaki Padova'lı forvet.Sırayla Chievo,Poggose,Padova,Como,Spal,Lucchese,Ravenna,Palermo,Bolonga'da forma giydi.Geçen sene Bologna'da kiralık oynadı.Bu sezonda Padova'da kiralık.13 maçta 14 golü var.

ALMANYA BUNDESLİGA-2

Nils Petersen :
Henüz 22 yaşındaki forvet oyuncusu Petersen daha önce Carl Zeiss Jena'da forma giydi.Şimdi Cottbus'ta ve sezona çok iyi başladı.9 golü var bu sezon.

İSPANYA 2.LİGİ

Joaquin Alvarez :
30 yaşındaki Alcorcon'lu forvet.Daha önce A.Pinto,Valdemoro,Laganes b,Puerta Bonita,tekrar A.Pinto,Alcala,Alcorcon,Zamora,Mazarron,tekrar Leganes formaları giydi.
Bu senede Alcorcon'a döndü.13 gol attı bu haftaya kadar.


HOLLANDA 2.LİGİ

Johan Voskamp :
26 yaşındaki Hollanda'lı forvet.Daha önce Excelsior,Waalwijk,Helmond Sport formaları giydi.
Geçen sezonda 34 maçta 22 gol açmıştı.Bu sezon Sparta Rotterdam formasıyla 12 maçta 17 gol attı.Ama bunların 8'ini tek maçta Almere City ağlarına yolladı.

FRANSA 2.LİGİ

Guie Gneki Abraham :
24 yaşındaki Fildişi Sahillerinden Tours'da forma giyen forvet.Daha önce Gagnoa,Jomo Cosmos,Budapest Honved'te forma giydi.Bu sene geldiği Tours'da 9 maçta 9 gol attı.

Erzgebirge Aue



Aue maden bölgesi takımı olan Erzgebirge Aue bu sezon herkesi şaşırtıyor.
12 hafta sonunda ligin lideri Hertha Berlin'in arkasında ikinci sıradalar.
Aue 18.000 bin kişilik küçük bir kasaba.Almanya'nın üst düzey kulüpler seviyesinde oynayan ikinci küçük şehir.
Fakat Chemnitz ve Zwickau bölgelerinden de taraftar çekmektedir.


Aue 4 Mart 1946'da kurulmuş bir ekip.
Renkleri mor-beyaz.
Başkan Bernd Keller ,teknik drektörleri Rico Schmmit.


Maçlarını 16.397 kapasiteli Erzgebirgsstadion stadyumunda oynuyorlar.
Bu sezon evlerinde oynadıkları 5 karşılaşma sonunda 10 bin ortalama yakaladılar.
Bu küçük bir şehir takımı için gayet iyi bir ortalama.

Erzgebirge Aue geçen sezon Almanya 3.Ligi'nde ikinci olarak Bundesliga-2'ye çıktı.Bu sezon çıktıları Bundesliga-2'de 12 maçta 8 galibiyet 3 beraberlik ve 1 yenilgi alarak 27 puan topladılar.İkinci sırada yer alıyorlar.
Az atan at yiyen bir yapıları var.Nitekim 12 maç sonunda 16 gol atıp 8 gol yediler.
Ayrıca evlerinde oynadıkları 5 maçın 5'ini de kazanmayı başardılar ve sadece 2 gol yediler.
Bunun yanında 7 maçta kalelerinde gol görmediler.

Kadrolarına bakacak olursak takımın kalbi,beyni,aklı kısacası herşeyi 24 yaşındaki Dresden doğumlu Alman orta saha Marc Hensel.
Hensel bu sezon 6 gol 5 asistle oynuyor.Yani takımının attığı 16 golün 11'de direk katkısı var.Ayrıca Hensel takımda en fazla süre alan oyunculardan.Almanya Kupasıyla birlikte 13 maçta 1170 dakika oynadı.
Bir diğer golcü ise bir stoper.28 yaşındaki Thomas Paulus 4 golle takımının en önemli isimlerinden biri.

Takımda 2 tane Tunuslu var.Biri savunma oyuncusu Adli Lachheb diğeri forvet Najeh Braham.
Bunun yanında Arnavutluk'tan Skerdilaid Curri,Polonya'dan Tomasz Kop,Makendonya'dan Ivan Ristovski takımın diğer yabancıları.

Takımın toplam değeri 11,1 Milyon euro olmakla beraber şuan kağıt üstünde en değerli oyuncu 850.000 bin euro değerindeki stoper oyuncusu Rene Klingbeil.


Not : Yarım yamalaktan daha kötü İngilizcemle yaptım bazı araştırmaları.
Yanlışımız,hatamız olursa affola...

18 Kasım 2010 Perşembe

Fm 2011 11.1.0f157094 Hatası



Blog üzerinden yardım istemek iyi değil ama uzun süredir araştırdım,bulamadım bu hatanın nedenini...
Fm 2011'i açarken bu hatayı alıyorum.
Yardımlarınız için teşekkürkler..

Maça 3-0 Önde Başlıyorlar



Kimden bahsediyoruz ?
Tabii ki de LDU Quito'dan..
Maçlarını 2800 rakımda oynayan LDU Quito adeta maça 3-0 önde başlıyor.
Buraya gelen yabancı rakipler gerçekten rakımdan fazlasıyla etkileniyor.

2010 yılında Sudamerica'da ve Güney Amerika Süper Kupa Recopa'da aldıkları sonuçlar aşağıda ;

LDU-Quito 2-1 Estudiantes --> Güney Amerika Süper Kupa Recopa
LDU-Quito 6-1 Union San Felipe
LDU-Quito 1-0 Newells Old Boys


2009 yılına bakarsak ;

LDU-Quito 3-0 Internacional
LDU-Quito 5-1 Fluminense
LDU-Quito 7-0 River Plate
LDU-Quito 2-1 Velez Sarsfield
LDU-Quito 4-0 Lanus
LDU-Quito 1-0 Libertad


Özellikle son 2 yıla bakacak olursak Arjantin ve Brezilya kulüplerini adeta dağıtmış Quito...

Aynı şekilde o kentin diğer takımı olan Deportivo Quito'da bu avantajını iyi kullanıyor.

Bu akşam da bir başka Arjantin ekibi Independiente ile Copa Nissan Sudadmerica yarı final ilk karşılaşması için karşılacaklar,bakalım sonuç olacak ?

16 Kasım 2010 Salı

14 Kasım 2010 Pazar

Gomez'in Çıkışı



2009 yılında Stutgard'tan Bayern'e 30 milyon euro gibi inanılmaz bir rakama transfer olmuştu Gomez.
Geçen sezon çok kötü performans gösterdi.
Bu nedenle de çok eleştirildi.

Ama şuan öyle bir form yakaladı ki Gomez.
Tek kelimeyle muhteşem...

Bu sezon Bayern'de ve milli takımda şu ana kadar 14 golün altına imzasını attı.
Ayrıca oynadığı son 9 maçın 7'sinde 12 gol attı.

İşte Gomez'in son maçlardaki performansları :

İrlanda Kupası Sligo Rovers'ın



2 hafta önce İrlanda ligi bitmişti.
Bugün de İrlanda Kupası ( FAI Ford Cup ) finali.

Şampiyon Shamrock ile ligi üçüncü sırada ama son 5 maçını kazanıp bitiren Slig Rovers Aviva stadyumunda karşılaştılar.
Hazır Aviva stadyumu demişken güzel bir stad olmuş.Değişik bir dizaynı var.Çimleride güzeldi.
Ayrıca tribünlerin dolu olmasını bir diğer not olarak ekleyelim.

Bu maçında 2 takım içinde önemi büyüktü.
Kupa kazanmanın yanında oyuncular tribündeki Trapottoni'ni gözüne girmek için uğraş verecekti.

Maçın belli kısımlarına izledim o zamanlar hakkında yorum yapmam gerekirse ;
İyi başlayan Shamrock'tu ama 10. dakikadan sonra Sligo oyuna ağırlını koydu.

Özellikle sağ kanattan etkili olan Sligo zaman zaman kontra atak yemesine rağmen
pozisyon zenginliğinde bir adım öndeydi.

Normal süre 0-0 bitti.
Uzatmalara geçildi.

Uzatmalarda yine aynı seyirde giderken 114'te Bradley'in kırmızı kartı Shamrock iyice kapanmasına sebep oldu.
Bu dakikadan sonra daha çok bastırsada Sligo golü bulamadı ve maç penaltılara gitti.

Penaltılarda ise Sligo'nun 30 yaşındaki kalecisi Ciaran Kelly damga vurdu ve 3 penaltı kaçıran Shamrock şampiyonlu adeta eliyle Sligo'ya verdi.

Tebrikler Paul Cook ve öğrencilerine...

Yazımı bitirmeden yine bir not eklemek istiyorum.Maç sırasında teknik drektörlerle röpörtaj yapılıyordu o anda ki oyun hakkında..Yani o anda bir gol kaçsa neler olacağını az çok kestirebiliriz..

Eyvah Eyvah





Lazio - Napoli / TV 8
Palermo - Catania / TV 8
İnter - Milan / TV 8

13 Kasım 2010 Cumartesi

Follo Süpriz Yapar mı ?


Geçen hafta Follo herkesin dilindeydi mağlum nedenlerden dolayı...

Efenim ne olmuştu geçen hafta ?

Follo'nun Adeccoligaen lisansı iptal edilmişti ekonomik sorunlardan dolayı.
Ve ligden düşürülmüştü.
10 Kasım'a kadar itiraz hakları vardı.
İtiraz ettirler mi bilmiyorum ama yarın hem maddi hemde manevi açıdan çok önemli bir karşılaşmaya çıkacaklar.

2.lig ekibi Follo ile ve 1.lig ekibi Strømsgodset yarın Norveç Kupası finalinde karşılaşacaklar.

Başta dediğim gibi Follo için çok önemli bir karşılaşma.
Kazandıkları takdirde hem Avrupa Ligi'ne kalacaklar hemde maddi anlamda bir gelir sağlayacaklar.

Ullevaal stadında oynanacak karşılaşma.Maç 15:15'te.

Bakalım Follo süpriz yapabilecek mi ?

11 Kasım 2010 Perşembe

Rodrigo Mora



Copa Nissan Sudamerica'yı Güney Amerika'nın Avrupa Ligi olarak bilinir..
Dün gece itibari ile çeyrek final 2.karşılaşmaları oynandı.
Palmerias ve LDI-Quito yarı finale çıkan ekipler oldu.
Bu gece de 2-2'nin rövanşında Avai Goias'ı,yine 2-2'nin rövanşında İndependiente Kolombiya temsilcisi Tolima'yı ağırlayacak.

Neyse efenim konumuz bu değil.
Şimdi bakalım çıkış yapan 23 yaşındaki bir futbolcuya...

Rodrigo Mora

Uruguay'ın Defensor Sporting takımında forma giyiyor Mora.Lakabı gol makinesi.
29 Ekim 1987 doğumlu forvet Sudamerica'da 6 maçta attığı 6 golle gol krallığında lider durumda.
Uruguay Apertura'da 11 maçta 9 golü var.Toplamda 17 maçta 15 golü bulunuyor bu sezon.
Gol videolarında baktığımız üzere ayağına çok hakim kalecinin uzanamayacağı köşeler güzel şutlar atıyor.Hızlı.Zaten 171 boyunda ve 71 kilo.
En son İndependiente'ye 4-2 yenildikleri maçta güzel bir rövaşata golü atmıştı.


Uzun lafın kısası eğer illa Güney Amerika'dan oyuncu getireceksek bu oyuncunu izlenmesi kaantindeyim.Fakat Arjantin ekibi Racing Club Mora'yı kapmak üzere..

Resim Fifa.com'dan alınmıştır.

9 Kasım 2010 Salı

Solskjær Norveç'e Döndü



Norveç ligi pazar günü bitti.
Rosenborg şampiyon oldu.
Ama ilk transfer hamlesi geçen seney 40 puanla 11.sırada bitiren Molde'den geldi.
Norveç'in efsane oyuncularında Ole Gunnar Solskjær Molde'nin başına geçti.
Fakat hemen bir dipnot ekliyelim.Solskjaer Ocak 2011'e kadar Manchester United yedekleri menejeri olarak devam edecek.


Henüz 37 yaşında bildiği topraklarda teknik drektörlük hayatına başlayacak Solskjær...
Yardımcılıklarınada Richard Hartis ve Mark Dempsey yapacak.

Molde'ye ne katar ?

Bu konu hakkında pek birşey söylemeyiz.Çünkü ilk teknik drektörlük sınavı olacak.
Ama bunu bildiği topraklarda gerçekleştirecek olması ona hem büyük bir kredisinin olmasına hemde kendi oyun planını sergilemesine yardımcı olacağını düşünüyorum.
Yanına getirdiği yardımcıları alt yapı antrenörü Mark Depmsey'in çok iyi yetenekler bulacağını kaanatindeyim.
Ayrıca transfer konusunda da Solskajær gibi bir ismin büyük katkısı olacaktır.
Özellike İngiltere'den alınacak ve kiralanacak oyuncular için...

Ne diyelim hayırlı olsun.

8 Kasım 2010 Pazartesi

Ultras Sur




Real Madrid - At. Madrid maçına damga vuran bana göre Madrid kale arkası tribünüydü.

Ultras Sur...

Yani uzun süredir bu kadar etkin ve iyi olduklarını görmemiştim.
Dün akşam gerek bayrakları şovları,gerek tezahuratlarıyla çok güzel performans gösterdiler.

7 Kasım 2010 Pazar

Fark Atan Atana | Stutgard 6-0 Werder Bremen



Bu sene gerçekten gollü karşılaşmalar izliyoruz.
Bu bizim ligede yansımış durumda..
Gollü karşılaşmaların arasında da farklı sonuçlar oluyor.
Özellikle bu sezon gerçekten çok fazla...

Chelsea 2 hafta 6 tane atması
Yine Newcastle 6 tane atması
Psv'nin Feyenoord'da 10 gol atması
Rotterdam'ın Almere City'yi 12-1 yenmesi
Celtic'in Aberdeen'e 9 gol atması
Ve bugünde Stutgard'ın Werder 6-0 yenmesi...

Evet gerçekten şok edici Werder'in 6 tane yemesi.
Thomas Schaaf'ın takımı uzun süredir böyle aciz duruma düşmemişti.
Sadece Werder mi ?
İskoç'ların en köklü kulüplerinde Abeerden ve Hollanda'nın en başarılı kulüplerinde ama mazisini arayan Feyenoord'un acaip farklar yemesi gerçekten çok ilginç.

Şampiyon Malmö



Evet bir Kuzey ligini daha sonlardırdık.
İsveç Allsvenska'da şampiyon Malmö oldu.

Maç öncesi yazımda belirtmiştim ilk golü Helsinborg'tan bekliyorum diye.
Çünkü ilk golün Helsinborg'ten gelmesi ister istemez Malmö'lü futbolcuları strese sokacaktı.
Ama gol gelmeyince,üstelik Malmö 17.dakikada Jiloan Hamad ile öne geçince Helsinborg'un şansı mucizelere kaldı.
Ardında Malmö'nün golcü oyuncusu Agon Mehmedi 45'te durumu 2-0 yaparak Malmö'yü acaip rahatlattı.
İkinci yarılarda pek fazla birşey beklenemezdi zaten.Risk almayan Malmö skoru korudu.
Helsinborg ise moral bozukluğunda işin içine girince Kalmar'a gol atamadı ve karşılaşma 0-0 sona erdi.

Sonuç olarak Malmö 67 puanla ligi zirvede bitirdi ve şampiyonluk sayısını 67 yaptı.
Atvidaberg ve B'karna ligten düşen ekipler oldu.

TEBRİKLER MALMÖ !!!

El Niño Geri Döndü

Malmö mü Helsinborg mu ?




Güzel bir pazar günü bizi bekliyor..

İsveç'te şampiyon bugün belli oluyor.

Malmö mü Helsinborg mu ?

İsveç'te uzun süredir devam şampiyonluk yarışı devam eden şampiyonluk yarışı bugün sonlanacak.

Malmö ve Helsinborg eşit puanda.Fakat Malmö'nün averajı çok daha iyi.Bu nedenle lider konumdalar şuan.
Bugün evlerinde bu sene lige yeni çıkan ama mükemmel bir performans gösteren Mjallby'ı ağırlayacaklar.

Maç öncesi istatistiklere bakacak olursak Malmö 2 maçtır kazanmakta.Geçen haftada Brommapojkarna'yı deplasmanda 4-0 yenerek hem şampiyonluk hemde averajda avantalı duruma geçtiler.Mjallby 7 maçtır deplasmanda kazanamıyor.Geçen haftada Atvidabergs'i evlerinde 2-1 mağlup ettiler.

Malmö'de 23 yaşındaki Daniel Larsson çok formda.Takımın son haftalarda gol yükünü çekiyor orta saha oyuncusu.Bunun yanında 10 golle Agon Mehmeti takımın bir diğer golcüsü.

Mjallby'da ise 23 yaşındaki Hollandalı Mustafa El Kabir İsveç Ligi ve Kupası'nda attığı 15 golle takımın en golcü oyuncusu.

Helsinborg ise evinde güçlü Kalmar'ı ağırlayacak.2 hafta önce Malmö'yü deplasmanda yenen kırmızı-beyazlılar Brezilyalı golcüleriyle Helsinborg'a da süpriz yapmak isteyecek.Fakat Helsinborg erken golü bulması gerekir.Çünkü Kalmar heran gol atabiliyor.Bir anlık hata golü kalenizde görmenize neden oluyor.

Helsinborg geçen hafta deplasmanda Halmstad'ı 4-2 mağlup etti.3 haftadır kazanıyorlar.Bu 3 haftada 10 gol atıp 3 gol yediler.Fakat Malmö'nün ard arda 2 hafta 4-0'lık galibiyet alması bu atılan golleri bir anlamda değersiz kıldı.

Kalmar ise lig kupası yarı finalinde 2.lig ekibi Hammarby'ye elenerek bu sezonki hayal kırıklığını devam ettirdi.İstakrarsız bir performans çizdiler bu sezon.
Geçen haftada evlerinde Hacken'e 3-1 mağlup oldular.

Helsinborg'da Alexander Gerndt 20 golle gol krallığında ilk sırada...
Bugün onun içinde çok önemli bir gün olacak.
Eğer Malmö maçı erken koparırsa arkadaşlarının onun için çalışacağını düşünüyorum.
Kalmar'da ise Brezilyalı golcüleri dışında pek golcü oyuncuları yok...

Maçlar 17:30'da...

6 Kasım 2010 Cumartesi

F1'de Yılın Sürprizi



F1 Brezilya GP'si sıralama turlarını ilk sırada bitiren isim Nico Hulkenberg oldu.
Yılın süprizi oldu genç Hulkenberg'in yaptığı.

Şampiyonluk yarışındaki tüm isimlerin önünde yer almasının yanında Williams'a uzun yıllar sonra en iyi sıralama derecesini kazandırdı Alman pilot.

5 Kasım 2010 Cuma

FA Cup'ta Büyük Sürpriz



FA Cup'ta inanılmaz bir süpriz gerçekleşti.
Hepimizin bildiği gibi Manchester United'ın Amerikalılar'a satılmasından sonra onun işçi kökenlerine ve anti-endüstriyel geçmişine sadık taraftarlarınca kurulmuş , yarı profesyonel takım olan FC United, FA Cup'ta Rochadale'ı deplasmanda 3-2 yenerek tur atladı.

Galibiyet golü 90+4'te geldi.

Ayrıca ilk kez naklen maçları yayınlandı.

Giant Killing'teki Tatsumi'nin yaptığına benziyor..

Helal olsun vallahi, ne diyelim..

Bate Borisov


İki üç sezondur takip ediyorum Bate Borisov'u.
Belarus ekibi 2008/2009 yılında da Şampiyonlar Ligi'ne katılmıştı.
Juventus,Zenit,Real Madrid gibi ekiplerin bulunduğu grupta 3 beraberlik almıştı.

Geçen senede Avrupa Ligi gruplarına kalmış Benfica,Everton,AEK gibi güçlü ekiplerin bulunduğu grupta 7 puan toplamıştı.

Sarı Lacivertliler bu senede Avrupa Ligi'nde mükemmel ilerliyor.
4 maç sonunda 10 puan topladılar.
Kiev deplasnından puan aldılar,üzerine evlerinde AZ'ye 4 attılar.

Lig'de 3 haftası kalan ligde 6 puan farkla zirvedeler.Hafta sonu evlerinde Belarus'un en güçlü ekiplerinde Dinamo Minsk karşısına çıkacaklar.Yenilmedikleri takdirde şampiyon olacaklar.

Takımda dikkat edilmesi gereken oyuncular var.Grup karşılaşmalarında 3 gol atan Rodinov ve Maxim Skavysh.

Velhasılıkelam bu sezona ve gelecek sezonlara damga vurabilirler.

İstanbul Park'ın F1'de Kalması İçin...


Sözü fazla dolandırmayacağım. 2011, Türkiye GP'sinin F1'deki son yılı. Sözleşmemiz doluyor. Yetkililer de 2011 sonrası için henüz bir adım atmış değiller. F1'e giren ve girecek olan yeni pistleri de düşündüğümüzde, 2011 sonrası, bize yavaş yavaş yol görünüyor.

İstanbul Park'ın, Türkiye GP'sinin F1'de kalması için, harekete geçmemiz ve yetkilileri uyandırmamız gerekiyor. Lütfen bu linke tıklayın ve siz de destek verin.

Beşiktaş'ın Gri Saçmalığı

Alternatif forma nedir? Bir takımın; deplasmana gittiğinde, hem iç saha forması, hem de dış saha forması, rakibe uymuyorsa, giyeceği formadır.

Beşiktaş da bu nedenle, UEFA ve TFF'nin zorlamasıyla, bu sezon gri bir alternatif forma yaptı. Bence gri gibi, siyahla beyazın ortasındaki bir renk yerine; Beşiktaş'ın tarihinde de yeri olan ve siyahla beyaza zıtlık gösteren kırmızı seçilmeliydi. Ama ne yapalım; alternatif, alternatiftir.

İşte tam da dün gece, Beşiktaş için alternatif forma ihtiyacı doğdu. Çünkü rakip Porto'nun forması, mavi-beyaz çubukluydu. Mavi, koyu bir maviydi ve sırtın tamamında olmak üzere, formanın geneline hâkimdi. Yani siyahla karışabilirdi -nitekim dün gece maçı izlerken gözüm çok fazla zorlandı. Beyazsa zaten beyazdı.

Kısacası, dün akşam Beşiktaş'ın giyebileceği en uygun forma, gri-alternatif formaydı. Ama Beşiktaş onun yerine, siyah forma-beyaz şort-beyaz çorap gibi garip bir kombinasyon giydi.

Fenerbahçe'yle Galatasaray; dışarıda içeride, her zaman her yerde alternatif forma giyerken; Beşiktaş, ihtiyacı olduğu gün bile giymiyor. Garip. Bir ortasını bulmak lâzım. Ama o günü de biz göremeyeceğiz gâliba...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...