30 Kasım 2011 Çarşamba

Euro 2012 Grupları Kura Çekimi


2012 yazında Polonya ve Ukrayna'da düzenlenecek Euro 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası
için geri sayım sürüyor.Kasım ayında oynanan play-off müsabakalarının ardından turnuvaya katılan ülkeler belli olmuştu.
2 Aralık'ta yani Cuma günü ise grup kuraları çekilecek.

Torbalar :

1. Torba: Polonya, Ukrayna, İspanya, Hollanda
2. Torba: Almanya, İngiltere, İtalya, Hırvatistan
3. Torba: Rusya, Yunanistan, Portekiz, İsveç
4. Torba: Fransa, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, İrlanda

İlk torbada bilindiği gibi ev sahibi ülkeler yer alıyor.Ukrayna ve Polonya birinci torbadan kuralara katılacak.
İnanılmaz gruplar oluşabilir.İspanya/Hollanda,Almanya/İngiltere/İtalya,Rusya/Portekiz ve Fransa gibi turnuvanın favorilerinin aynı grupta yer alma ihtimalleri var.

Tahmin :

Polonya,İngiltere,İsveç,Fransa
Ukrayna,Hırvatistan,Rusya,Danimarka
İspanya,Almanya,Yunanistan,Çek Cumhuriyeti
Hollanda,İtalya,Portekiz,İrlanda

28 Kasım 2011 Pazartesi

Carling Cup Çeyrek Final Maçları


İngiltere Lig Kupası'nda çeyrek final karşılaşmaları oynanacak bu hafta içi.Salı günü yani yarın üç,çarşamba günü ise bir maç oynanacak..

Çok önemli iki maç dikkati çekiyor programda.Chelsea - Liverpool ve Arsenal Manchester City...

Formsuz bir dönemin ardından geçen hafta sonu Wolves'i 3-0 mağlup ederek az da olsa moral bulmuş Chelsea ile,dün Manchester City ile zorlu bir maçın ardından 1-1'lik skorla sahadan ayrılan Liverpool Stamford Bridge'de karşılacak.İki takımda rotasyona gidebilir.Ama zevkli çekişmeli bir maç olacaktır.


Diğer yanda geçen sezon bu kupayı finalde Birmingham'e kaptıran Arsenal sahasında Manchester City ile karşılacak.Kuzey Londra derbisinde Fulham ile 1-1 kalmıştı Topçular.Şimdi rakip bu senenin formda ekibi Manchester City.Bir önceki turda Wolves 5-2'lik skorla eleyen City'de kaleci Joe Hart ise çok çok formda...

Salı günü oynanacak bir diğer karşılaşma ise Cardiff ile Blackburn arasında.Championship'te liderin 5 puan gerisinde yer alan Cardiff son 7 maçta 5 galibiyet 2 beraberlik aldı.Blackburn ise uzatmalara giden maçta Newcastle 4-3 yenerek adını çeyrek finale yazdırmıştı.Premier Lig'de iyi gitmiyorlar,son sırada yer alıyorlar.

Perşembe günü ise Manchester United ile Crystal Palace karşılacak.Hafta sonu Newcastle ile 1-1 kalan Manchester United'ın lider City ile arasında 5 puan fark bulunuyor.Crystal Palace ise geçen sezonlara nazaran bu sene çok raha bir şekilde götürüyor ligi.

Program :

Sal günü

Cardiff - Blackburn Rovers 21:45
Arsenal - Manchester City 22:00
Chelsea - Liverpool 22:00

Çarşamba günü

Manchester United - Crystal Palace 22:00

Marsilya Bu İşi Biliyor


Marsilya gerçekten bu işlerden anlıyor.Mükemmel forma tasarımları yapıyorlar.Bu sezon ki forma tasarımlara baktığımızda harika tasarımlar vardı.

Yukarıdaki fotoğraflarda Marsilya'nın taraftar formasından.Siyah zemin üzerine altın rengi yazılarla gerçekten güzel bir forma olmuş.


Bu tür bir yazıyı daha önce Celtic adına da yazmıştık.

Gary Speed


Haberi ilk duyduğumda şok oldum desem yeridir.İngiltere'de birçok önemli kulüpte oynamış,futbol dünyasının unutulmaz isimlerinden biriydi..1988'de başlayan futbol kariyeri 2010 yılında Sheffield United'ta son bulmuştu.Bir dönem orada teknik direktörlük yaptıktan sonra 85 kez formasını giydiği Galler'in başına geçmişti Gary Speed..

Dün evinde ölü bulunmuş.İntahar ettiğini okuduk haberlerde.Üstelik vefat etmeden önce televizyon programına çıkmış...Gerçekten üzücü bir durum.
Ne diyelim Allah rahmet eylesin,ruhu şad mekanı cennet olsun...

27 Kasım 2011 Pazar

Almeyda Önderliğinde River Plate


Hatırlanacağı üzere River Plate,geçen sezon Arjantin'de küme düşen ekiplerden biri olmuştu.
Play-out'ta Belgrano'ya elenerek lige veda etmişlerdi.
Bunun ardından teknik direktörlük değişikliğine giderek geçen sezon oyuncu olarak kadroda yer alan Almeyda'yı teknik direktörlüğe getirmişlerdi.

Bunun yanında birçok futbolcu River Plate'e geri dönmek istediğini açıklamıştı.Fernando Cavenaghi,Alejandro Domínguez gibi birçok oyuncu eski takımlarına geri döndü.
Bunun yanında Malaga'ya verdikleri Bounoutte'yi kiraladılar.

Böyle bir ortamda başladıkları yeni sezonda iyi gidiyorlar.Böyle bir kaostan çıkmak her yiğindin harcı değildir.16 maçta 8 galibiyet 6 beraberlik 2 yenilgi aldılar.Ligin en gol atan takımını konumundular.Burada bir parantez açalım.Cavenaghi'nin takıma katkısı büyük 14 gol attı bu sezon.Neredeyse River Plate'in attığı gollerin yarısı ondan gelmiş.

River Plate bu zor durumu iyi atlattı gibi gözüküyor.Tekrar Premiera Division'a çıkacaklardır.Ayrıca ilk teknik direktörlük deneyemini yaşayan Almeyda gerçekten büyük iş başarıyor.

Papiss Cisse & Premier League


Cisse iki sezondur çok formda.Özellikle geçen sene Freiburg'un ligi rahat bir yerde bitirmesine
büyük payı vardı.Hatta bloga ayak bastığımız ilk günlerde onun hakkında bir kelam etmiştik.
Zaten geçen sene kariyerinin şu sezona kadar ki zirvesidir bana göre.Çok çok iyi performans sergiledi.Değerini inanılmaz arttırdı.

Çok iyi oyuncu,bunun yanında çok iyi bir golcü.Bir golcüde olması beklenilen birçok özelliği görebiliyoruz.Fırsatçılık,pozisyon hazırlama,hava topu,bitiricilik..

Sözleşmesini 2014 yılını kadar uzatmıştı.Ama birçok takım peşinde.Özellikle Premier Lig'den...Bunların başında Arsenal,Tottenham,Sunderland geliyor..Bunun yanında 21 Eylül tarihinde Goal.com çıkan habere göre Newcastle'ın Cisse için 11.5 milyon önerdiği,ancak Freiburg'un 15 milyon euro istediği için transferin gerçekleşmediği yazıyor.

Bunun yanında Asamoah Gyan'ın ayrılmasıyla forvete takviye yapmayı düşünen Sunderland'de Cisse'yi düşünüyor.

Bunun yanında Cisse'de Premier Lig'de oynamak istediğini beliterek olası transfere yeşil ışık yakmakta.Bu sezon 14 maçta 8 gol atan,1.5 milyon euroya 2008 yılında Freiburg'a gelen Cisse'yi bir sürpriz olmaz ise Premier Lig'de izleyeceğiz gibi.Bakalım bu golcü oyuncuyu kim kapacak.
Freiburg'da bu işten en karlı çıkan taraflardan biri olacak şüphesiz...

Cisse transfer olur mu bilinmez ama Cisse kadar kaliteli bir golcü kulübede.Garra Dembele.Bugün Bundesliga'da ilk golünü atarak Freiburg'a bir puanı kazandırdı.Form tutmayı başarırsa Cisse gibi etkili olacabilecek bir golcü.

26 Kasım 2011 Cumartesi

Futbolu Neden Seviyoruz ? / B.Mönchengladbach



Futbol harbiden ilginç oyun.Hakikaten ilginç..
Mesela geçen sene Bundesliga'yı veya bizim blogu takip eden okuyucularımız bilir.Borussia Mönchengladbach'ın ligde kalışını nerdeyse adım adım takip etmiştik.
Son sıradaydılar.Artık kurtaramaz dediler.Üstelik zor bir fikstürleri vardı.Ama ne oldu ? Devre arası yapılan transferler ; neticesinde ligin ikinci yarısındaki müthiş form,kazanılan maçlar ile play-out oynama hakkını kazandılar.Bochum'u eleyerek ligde kalmayı başardılar.

Geçen sene zor da olsa ligde kalmayı başaran Mönchengladbach'tan ne bekliyebilirdik bu sene ? Ama işte futbol diyoruz,ilginç..
Geçen sene zar zor ligde kalmış o takım bu sene ligde fırtına gibi esiyor.29 puanla Bayern'in önünde lider durumda maç fazlasıyla Mönchengladbach.Üstelik ligin en az yiyen,en çok atan ekiplerindenler biri.

İşte futbolu bu yüzden seviyoruz.Neler olacağı hiç belli değil.Geçen sene bir mucizeyi başarıp ligde kalmayı başaran Mönchengladbach şimdi ligin zirvesinde...

25 Kasım 2011 Cuma

Komple Bir Hücum Oyuncusu / Dries Mertens


Olaya Belçika Milli Takımı'ndan gireceğim.Gerçekten inanılmaz bir kadroları var.İhtiyaçları olan sadece.Her bölge de ileri de dünya yıldızı olabilecek oyuncular mevcut.Martens,Hazard gibi çok efektif iki oyuncuya sahipler.

Mertens'den devam edelim.Komple bir hücum futbolcusu desek herhalde yanılmış olmayız.Böyle oyuncuları bulunduran takımlar maça 1-0 önde başlar bana göre.Böyle oyunculardan kastım hem gol atan hem de attıran oyuncuları kastediyorum.PSV'de bu görevi Balasz Dzsudzsak yapardı.O Anzhi'ye gidince yerine Dries Mertens'i aldılar ki mükemmel de bir iş yaptılar.

Martens geçen sezon tüm sezon boyuncu attığı gol sayısına PSV'de 7 hafta da ulaşmayı başardı.İnanılmaz bir performansla sezona giriş yapmış,7 maçta 11 gol atmıştı.
7-1'lik Roda maçında dört golün altına imza atmıştı.

Son haftalarda skor olarak katkı yapmasa da özellikle asist olarak takımını yükünü çeken isimlerden biri.Özellikle çok rahat geçmesi,çok seri olması ile rakip defansların korkulu rüyalarından biri.Bunun yanında duran topları çok iyi kullanıyor.Bu sezon birçok frikik golü var.

Velhasıl kelam PSV,Dzsudzsak'ın boşluğunu çok iyi doldurdu.Komple bir hücum oyuncusunu kadrolarına kattılar.

Bruno Mezenga



Bruno Mezenga'yı Orduspor'dan hatırlıyoruz.Ordu'da oynadığı bir sezonda 21 gol atarak Bank Asya 1.Lig gol kralı olmayı başarmış bir isim.
Şimdilerde ise Sırbistan'ın köklü ekiplerinden Kızılyıldız'ın forması giymekte.
4-0 kazanılan Semedrovo karşılaşmasında mükemmel bir gol imza atmış.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Efsane Geri Mi Dönüyor ?


Bizim yaşımız tutmadı ama elbet o yılların Napolisini izleyenler vardı aramızda.80 jenarasyonun Nottingham Forrest gibi efsane takımlarından biri Napoli.Maradona'nın önderliğinde o dönemde kazanılan başarılar hafızalardadır çoğu futbolseverin.

Eskiye dönüş sinyalleri var Napoli'de.Geçen son haftalara kadar kovalamışlardı şampiyonluk yarışını.Özellikle 4-3'lük Udinese maçı hala akıllarda.Neticesinde Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya başardılar.
Çok iyi gidiyorlar.Özellikle dün aldıkları 2-1'lik Manchester City galibiyeti gruptan çıkma adına ipleri ellerine almalarına yardımcı oldu.Villareal'i deplasmanda yendikleri takdir de etliye sütlüye karışmadan gruptan çıkmaya başaracaklar.
Ayrıca San Paolo'da oynadıkları üç Şampiyonlar Ligi Karşılaşması'nda 2 galibiyet bir beraberlik aldılar.Napoli'nin topladığı 8 puanın 7'si sahasında almış.

Yavaş yavaş eskiye dönüş sinyalleri var Napoli'de.Bakalım ligde,avrupada nereye kadar ilerleyebilecekler.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Arda - Adrian A.Ş


Mağlum Arda Atletico Madrid'e transfer olmaya başlayınca Atletico maçlarının daha çok izlemeye başladık.Arda'da iyi oynuyor.
Takımda son günlerde performansı yükselen bir oyuncu var.Bu oyuncu forvet Adrian Lopez.Özellikle kafa vuruşlarında çok etkili bu sezon attığı birçok kafa vuruşuyle birlikte geldi.

Ligde 4 gol atmayı başardı Adrian.Bu 4 golün üçünün asisti Arda Turan'dan geldi.Öyle ki bu gollerin hepsi kafayla atıldı.4-0 kazanılan Racing maçında Arda'nın soldan yaptığı ortaya kafayı vuran Adrian ligdeki ilk golünü atmıştı.

Bunun yanında 3-1 kazanılan Real Zaragoza maçında Arda'nın sağ kanattan yaptığı ortaya mükemmel bir kafa vuruşu yapan Adrian golünü atıyordu.

Ve dün akşam.1-1 olmuştu maç.Reyes'in pasıyla son çizgiye inen Arda mükemmel bir orta yaptı.Adrian'a sadece topu kaleye yollamak kaldı.

Osvaldo'nun Sayılmayan Golü



Dehşet bir vuruş yapmış o açıdan Osvaldo.İnanılmaz sert,düzgün gitmiş top.Ama ofsayt nedeniyle sayılmıyor.

20 Kasım 2011 Pazar

Pes 2012 Türkçe Spiker



Yıllardır bu işte bir numara olan Hasan Mustan önderliğinde www.turkcespiker.com'un Pes oyunları çıkardığı içinde Türkçe spikerinde olduğu bir yama var bildiğiniz gibi.Pes 2012 içinde yapılıyor.Bu da spikerin ve yamanın tanıtım videosu...

Ronaldo'nun Yeni Futbol Ayakkabısı


Mercurial son yılların favori futbol ayakkabılarından.Özellikle hücum oyuncuları arasında hızlı futbolcuların tercihi.Bunlardan biri de Cristiano Ronaldo.Yeni futbol ayakkabısı Nike CR Mercurial Vapor Superfly III...

Celtic'in Kurtarıcısı


İskoçya Premier Lig'de Glasgow Rangers'ın liderliği sürüyor.Celtic bir maçı eksik 10 puan geriden takip ediyor ezeli rakibini.Form tutmaya başlıyorlar yavaş yavaş.

Dikkat çekmek istediğim konu golcü Anothony Stokes'ın attığı kritik goller ile takımı kurtarması.Çok puan kazandırdı bu sezon takımına.Özellikle Kilmarnock deplasmanında 3-0'dan maçın çevrilmesine iki gollük bir katkı yaptı.Deplasmanda 1-0 kazanılan Abeerden maçında gol ondan gelmişti.
İlk hafta Hibernian deplasmanında yaptığı 1 gol 1 asistlik katkıyı,geçen hafta zorlu Motherwell maçında da yapmıştı.Bu hafta da Celtic'i sırtlamaya devam etti.Inverness deplasmanında iki gol atarak takımının üç puan almasını sağladı.
Ayrıca Avrupa Ligi'nde 3-1 kazanılan Rennes maçında iki gol atmayı başardı.

18 Kasım 2011 Cuma

Casillas'ın Şanssızlığı



1-2 hafta önce Casillas'ın İspanya Milli Takımı'nda en fazla forma giyme rekorunu kıracağı hakkında söylemiştik.O rekoru kırmayı başardı Casillas Kosta Rika maçı ile.Fakat şanssızlı o ki büyük bir hata yaptı o maçta :)

17 Kasım 2011 Perşembe

Rusya'da Müthiş Play-Off Grubu


Rusya Premier Ligi'nde play-off sistemine geçilmişti hatırlanacağı üzere.Normal sezon bitti Rusya'da,sırada play-off'lar var.

30 haftalık normal sezonu Zenit lider tamamladı.Bunun yanında Moskova ekipleri CSKA Moskova,Dinamo Moskova,Spartak Moskova,Lokomotiv Moskova'nın yanında Kuban Krasnodar ve Anzhi ilk 8 içinde yer alan takımlar.İlk 8 içindeki takımlar şampiyonluk için play-off oynarlarken diğer 8 takımda ligde kalmak için play-off oynayacak.

Şöyle bir baktığımızda şampiyonluk için play-off grubu hakikaten çok çetin geçecek.Moskova derbilerini bol bol izleyeceğiz.Anzhi'den bir başarı görebiliriz kez Kuban'da sürpriz yapabilir.Bakalım,ilginç bir play-off sezonu bekliyor futbolseveleri.

Bunun yanında FK Krasnodar,Rostov,Terek,Volga,Amkar,Kryla Sovetov,Spartak Nalchik ve Tom Tomsk ligden kalmak için büyük bir mücadeleye girecekler.

Daha play-off grubunun ilk haftasında bir derbi maç var.

İlk hafta maçları:

Şampiyonlar Grubu :

Zenit - Anzhi
CSKA Moskova - Rubin Kazan
Dinamo Moskova - Kuban Krasnodar
Spartak Moskova - Lokomotiv Moskova

Düşme Grubu :

Volga - Amkar
Terek - Kryla Sovetov
FK Krasnodar - Spartak Nalchik
Rostov - Tom Tomsk

Mehmet Topal



Mehmet Topal'ın peşinde Chelsea olduğu söyleniyor haftaladır.Gerek onun adına,gerek Türk futbolu adına gerçek iyi bir olay.Neden olmasın Real Madrid'e giden Nuri ve Hamit'in ardından bir dünya devine bir oyuncumuz daha...

Asıl deneceğim konu Mehmet Topal hakkında.Herhalde kendini geliştiren bir futbolcu olduğunu anlamak için oynadığı takımlara dahi bakmak yeterli oluyor bence.Bir futbolcu da olması gereken en önemli özelliklerinden biri bana göre çalışıp,kendini geliştirmesidir.Mehmet'in Çanakkale Dardanel'den,Galatasaray'a gelişi,milli takıma yükselmesi ardından İspanya La Liga gibi bir ligin en iyi takımlarından birine gitmesi,başarılı bir futbol oynaması,üstüne üstüne üstlük Chelsea ile adının anılmasının ben böyle yorumluyorum.Umarım yolu açık olur ve Mehmet Topal'ı daha iyi yerlerde görürüz.

12 Kasım 2011 Cumartesi

İskoçya'da Bir Peri Masalı / Ross County


İskoçya'da futbol Glasgow Rangers ve Celtic'in egemenliğinden sürüyor yıllardır.O iki takımın arasına pek yaklaşabilen yok..
Ama 2009/2010 sezonunda İskoçya Kupası'nda bile olsa bu iki takımın olmadığı bir final oynandı Ross County ve Dundee United arasında..

Ross County...
İskoçya 1.Ligi'nde mücadele eden bir futbol kulübü.1929 yılında kurulmuş köklü bir kulüp..
82 yıllık kulüp tarihinin en büyük başarısın iki sezon öncesinde yaşadılar.İskoçya Kupası'nda büyük rakipleriyle eleyerek adeta bir peri masalı yazarak finale çıkmay başardılar.

Kupa serüvenine 3.turda başlamışlar.Berwick'i 3-1 ile geçmişler bir üst tura geçmişlerdi.Kim bilebilirdi ki finale giden yolun başlangıcı olacağını bu maçın...

4.turda rakipleri Inverurie'di.18 Ocak 2010 akşamında 4-0'lık galibiyet turu geçen taraf oldu Ross County..

5.turda rakipleri Stirling Albion'dı.Tarihi bir maç olmuştu.9-0'lık Ross County galibiyeti vardı.Gary Wood'un hat-trick yaptığı maçı rahat bir şekilde kazanan Ross County'nin rakibi Ross County'nin rakibi SPL ekiplerinde Hibernian oldu.
İki kez geriye düşmesine rağmen yenilmeyen Ross County 2-2'lik sonuçla turu bir dahaki maça taşımayı başardı.
Kendi sahasında yani Victoria Park'ta yine geriye düştüğü maçı 89' dakikada Scott Boyd'un golüyle kazanmayı başaran Ross County destan yazmaya devam ederken büyük sevinç yaşanıyordu.




Artık yarın finale çıkmışlardı ama rakip İskoç Futbolu'nun Glasgow Rangers ile en büyük ekiplerinden biri olan Celtic'ti.
Hampdenn Parka'a 7 bini aşkın taraftarının desteğiyle çıkan Craig'in üç Celticlinin arasında sıyrılıp attığı gol ile 1-0 öne geçiyordu.

Yüklenen Celtic'e 89'da bir gol daha atan Ross County adeta bir sürprizi gerçekleştiriyordu.



Alınan farklı skorlar,son dakika ile turu geçmenin yanına Celtic'i elemekte eklenince Ross County için mükemmel sezon İskoçya Kupası ile tamamlansaydı çok güzel olurdu herhalde ama olmadı.
Finalde Dundee 3-0 kaybettiler.47 bin dolayında futbolseverin takip ettiği karşılaşmanın ikinci yarısında şuan Blackburn forması giyen Goodwillie'nin ve Chris Conway'in iki golüne engel olamayınca kaybettiler.Kaybettiler ama gönüllerin şampiyonu oldular desek yeridir.

Şuanki durumlarına bakacak olurask hala Birinci Lig'de bulunuyorlar.Ama çok iyi gittiklerini söylemek lazım.6 puan farkla lider durumdular.Gelecek sezon İskoçya Premier Lig'de görebiliriz onları.

35'lik Shefki Kuqi'nin Yükselişi


Finlandiya Futbolu'nun yaşlı kurtları yazımızda ele aldığımız isimlerden biriydi Shefki Kuqi.
10 Kasım'da 35 yaşına ayak bastı Finli golcü.
Yaşı 35'e merdiven attı ama gollere de devam ediyor.Oldham'ı sırtlayan oyuncuların başında geliyor.

Bu yaşta bir oyuncunun form tutması çok zor görünebilir ama bunu başardı Kuqi.Ama başardı.Özellikle son haftalarda golleri ile kendini göstermeye başladı.Bugün Burton ağlarına yolladığı gol ile son beş karşılaşmada altı gol atmayı başardı.Özellikle son iki karşılaşma olan Trophy Cup ve FA Cup mücadelelerinde takımının tur atlamasını sağlayan gollere imza attı.

Ligde ise takımının en golcü ismi.12 lig maçında forma giymeyi başarırken,rakip ağlara tam 7 gol gönderdi.Birçok puan kazandırmayı başardı takımına.

Bir forvette olması gereken golü koklama özelliğine sahip.Doğru yerde,doğru zamanda olmasını biliyor ve golleri atmayı başarıyor.

Tercrübeli golcü gollerine devam edecek mi bilmiyorum ama bu yaşına gerçekten çok iyi bir performans gösteriyor.

Yazıyı ilginç gol sevinciyle bitirelim.

Buraya Kadar



Aslında yazacak çok şey var maç hakkında.Ama uzun lafın kısası kötüydük.Böyle bir maçta çok dikkatli olmamız gerekirken,çok basit hatalar yapıp hiçbir varlık gösteremeden mağlup olduk.

Play-off yazısında bahsederken pek iyi oyun oynamadığımızı ve özellikle pozisyon bulma konusunda sıkıntığı çektiğimizden bahsetmiştik.Aynen öyle oldu.Hele maçın ilk dakikalarında yediğimiz gol ise daha o dakikadan ipleri Hırvatların eline geçmesini sağladı.İleride pek varlık gösteremeyen Milli Takım geride de açıklar verince sonuç tam Hırvatistan'ın istediği gibi oldu.

Ayrıca ben Burak'ın tek forvet oynatılması taraftarı değilim onu da belirtmek isterim.Çünkü Burak zaten bilinen bir oyuncu.Bilic zaten kağıt üstünde baktığında ilk olarak Burak'a önlem alır.Bu nedenle Hamit'in de fiziksel olarak tam hazır olmadığı bir ortamda çift forvet çıksaydık,çok daha faydalı olurdu bana göre.

Maalesef ki bu sonuç hiçte sürpriz olmadı benim açımdan.Grup aşamalarında oynadığımız maçların hiç biri güven vermemişti.Artık yapacak bir şey yok.Önümüze bakmamız gerekiyor.
Bundan bir ay önce '' Aranan Kan Değişim '' başlığındaki yazımızıda hatırlatalım.Bu jenarasyon artık miyadını doldurdu.

Yeni Doumbia / Lacina Traore


Dan Petrescu'yu bilen bilir.Bir zamanlar Unirea Urziceni fırtınasının baş kahramanlarından biriydi.
Oradan ayrıldıktan sonra yolu Rusya'ya düştü.2010 yılında beri Kuban Krasnodar'ı çalıştırıyor..
Geçen sezon Rusya Premier Lig'e çıktılar.Kaliteli transferler yaptılar ki bunların başında Lacina Traore geliyor.Dan Petrescu o toprakları iyi bildiğini gösterdi.90 doğumlu yeni Adebayor olarak adlandırılan genç golcüyü kadrosuna kattı Kuban.

Herhalde Rusya'da sezonun en yararlı transferlerinden biri oldu.Henüz ilk sezonu olmasına çok başarılı bir performans sergilemekte Lacina Traore.Normal sezonda takımının attığı 38 golün 14'ünün altına attı.Önemli maçlarda önemli puanların gelmesini sağlayan golleri atan isimdi Traore.Normal sezondaki bu başarısı Şampiyonluk Grubu'nda da sürdürecektir bana göre.


Traore 4 milyon euroya transfer olmuştu Kuban Krasnodar'a.Ama daha ilk sezonunda beklentileri karşılayan bir performans ortaya koyuyor.İki metreyi aşan dev boyuna rağmen hızlı,çevik bir golcü oyuncunun Doumbia etkisini yapacağını düşünüyorum.Şimdiden buralara not edelim.Adından çok söz ettirecek.
Bunun yanında üst düzey kulüplerin peşine düşmesi yakındır.
Nitekim henüz 21 yaşında,çok genç bir forvet.Kısa zamanda kendini kanıtlamaya başardı.Kuban büyük gelir elde edebilir Traore'den...

O Kareografinin Yapılışı



Bilindiği üzere geçen hafta sonu Borussia Dortmund taraftarları muhteşem bir kareografi yapmışlardı.O inanılmaz kale arakası tribününde çok güzel kombinasyonlar ile çok iyi bir çalışma çıkardılar.Zaten Dortmund taraftarları o kale arkasının hakkının veriyor.
Yukarıdaki video da o kareografinin yapılışını anlatıyor.

11 Kasım 2011 Cuma

10 Kasım 2011 Perşembe

Hırvatistan Maçına Doğru


Bu akşam çok kritik bir maça çıkıyoruz Hırvatistan ile.Euro 2012'ye giden yolda önümüzdeki tek engel durumunda rakibimizi geçmek zorundayız.

Zor bir maç.Sahada sadece bir mücadeleden öte bir taktik savaşı verilecek.Gerçekten öyle.Sahaya hangi mantalite ile çıkacağın,nasıl top oynayacağından öte atacağın golün önemi büyük bu tür eleme karşılaşmalarında.

Kağıt üzerine baktığımızda bizim kilit oyuncularımız Burak ve Arda olarak gözüküyor.Ama bizim kilit oyuncularımız tüm takımız.Çünkü yarınki maçta bir takım gibi oynamalıyız.Takım savunması hele.Bu yarınki maçta bizim için kilit faktörlerden biri.Zaten savunmayı takım halinde iyi bir şekilde yaparsak gol de buluruz.

Hırvatistan'a baktığımızda özellikle orta sahasında başlamak üzere hücum hatlarında alternatifli,güçlü bir kadroları var.Özellikle orta saha oyuncularına dikkat etmemizi gerekiyor.Bunun yanında yükselen formuyla forvet oyuncusu Mandzukic dikkati çeken bir diğer isim.

İşin taraftar kısmına için de bir şeyler yazalım.Bu akşam belkide en büyük destek,güç taraftardan gelecek.Biletlerin bittiği söyleniyorki bu mükemmel.Umarım tribünde birlikte sağlanır ve 90 dakika mükemmel şekilde destek verilir ve iyi bir skor ile

9 Kasım 2011 Çarşamba

Casillas Rekora Koşuyor


Yaşı müsait olanlar Casillas'ın ilk yıllarını bilir.Daha genç yaştan Real Madrid kalesini alışını,başarılı bir şekilde korumasına ve nasıl kendini geliştirdiğini..

1999 yılından beri Real Madrid formasını sırtından çıkarmayan Casillas 11 yıldır da İspanya Milli Takımı'nın kalesini korumakta.Öyle ki üç dünya kupası,iki avrupa şampiyonası gördü.Henüz daha 30 yaşında .Kalecilerin uzun yıllar oynadığını düşünürsek daha birçok şampiyona da görebiliriz onu...

Bunun yanında Casillas bir rekoru da kırmak üzere.Efsane kalecilerden Zubizaretta'nın rekorunu kırmak üzere.126 kere İspanya kalesini koruyan Zubizaretta'nın hemen arkasında 125 maç ile Casillas takip ediyor.Ve bu hafta milli maç arasında İngiltere ve Kosta Rika ile hazırlık maçı İspanya'nın kalesinin koruması beklenen Casillas İspanya Milli Takımı'nın en çok forma giyen oyuncusu olacak.

Bu arada İspanya'daki kaleci rotasyonu da o kadar genişki.Casillas,Reina,Valdez ilk başta aklıma gelen isimler....

7 Kasım 2011 Pazartesi

İvan Ergic


Profesyonel futbolun gerektirdiği şeylerden biridir takımdan ayrılmak.Geçen sezon yapılan revizyon neticesinde İvan Ergic Bursaspor'dan ayrıldı.2010 yılındaki şampiyonlukta büyük emeği olan,taraftarın sevgilisi çok başka bir futbolcu İvan Ergic..

Ultras Movement Blogdan okuduğumuz kadarıyla CSKA Sofya'ya gidiyormuş.Devre arasına kadar Sofya ekibiyle antremanlara çıkacak.Ligin ikinci yarısından itibaren forma giymeye başlayacakmış.Şüphesiz çok güç katacaktır CSKA'ya.Zaten iyi olan kadroları,Ergic ile çok daha güçlenecek.

Ne diyelim...
Yolun açık olsun yoldaş Ergic...

Yeni Bir Başlangıç / Scott Carson




Futbol ilginç bir oyun..Ne kadar iyi olursan ol,ne kadar iyi oynarsan oyna yaptığın bir hata bütün kariyerini etkileyebiliyor.Hele birde kaleciysen.Böyle bir futbolcu Scott Carson.Euro 2008 elemelerinde kritik Hırvatistan maçında yaptığı o hata hala akıllarda.Belki o hatayı yapmasaydı şu an kimbilir hangi takımın kalesini koruyor olacaktı...

Belli bir kültürde yetişmiş,büyümüş futbolcular için başka ülkelere transfer olmak gerçekten çok zordur.Bunu aslında insanların geneli için böyledir.Hele Carson gibi aile hayatı olan bir futbolcu için yaşadığı kültürden apayrı bir kültüre geçmek çok daha zor olsa gerek...

Bursaspor kaleci arayışlarını ada da sürdürüyordu o sıralar.Rangers'ın kalecisi McGregor'ın yanında Robert Green,Martin Fülöp gibi bir çok isim geçiyordu ama Bursaspor Scott Carson için WBA ile anlşıyordu ve İngiliz kalecinin Türkiye serüveni başlıyordu.

Bursa'daki Gomel maçıyla Bursa Atatürk Stadı'nın çimlerine ayak basan Carson,dördü Avrupa Ligi olmak üzere Bursaspor forması ile bu haftaya kadar 14 maça çıktı.


Genel olarak performansının iyi olduğunu söylemek lazım.Özellikle kritik zamanlarda kritik kurtarışlar yaptı ki bunlara örnek olarak Mersin maçı verilebilir.Bunun yanında oyun kurmadaki beceresi gerçekten çok iyi.Hatta Ozan İpek'in bir sözü var '' Carson ön libero gibi ''
Fakat ne kadar iyi olsa da arada büyük iletişim sorunu var.Bu da tüm emeklerin boşa gitmesine neden oluyor.Stoperlerde İngilizce bilen olmadığı için anlaşmakta zorluk çekiyor.

Her şey bir yana özellikle son maçlarda üstün performansı dikkatlerden kaçmıyor.Son dört maçta sadece iki gol yedi ki gollerde de yapacağı pek bir şey yoktu.Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kurtardığı gol gerçekten inanılmaz...

Fakat kendiğinin de belirttiği bir eksik yönü var.Yan toplarda başarılı değil.En büyük zaafı bu.Özel olarak yan top çalışıyor ki bunun da faydasını görüyor son maçlarda,bunu da eklemek lazım...

Velhasıl kelam bu başarılı performansının neticesinde Ekim ayında İngiltere Milli Takıma'na davet etmişti.İngiltere Milli Takımı'na yurt dışından seçilen tek oyuncu olma özelliğini taşıyordu.Belki de Carson'ı ileriye dönük,umutlandıran şeylerden biri bu.Bunu Capello'nun kendisiyle ilgilendiğini ve bunun da kariyeri açısından iyi bir gelişme olduğunu belirterek açıklıyor İngiliz eldiven...



Aslında Carson,Bursaspor'u yeni bir başlangıç olarak görüyor desek yeridir.Yapılan eleştirilere rağmen geleceğe iyimser bakıyor.Kendisinin de belirttiği gibi bir kaleci için yaşı genç.Önünde uzun yıllar var.Son ropörtajlarında okuduğumuz kadarıyla gelecek planları arasında Premier Lig'e dönmekte var.


Bakalım zaman neler gösterecek.Bursa'ya,Bursaspor'a alışması içi çok zaman lazım daha.Kim bilir belki Bursaspor önümüzdeki 10 yıl kalesini koruyacak bir isim olur..
Yazıyı bitirirken bir not olarak ekleyelim.Carson İngiltere Milli Takımı'nın İspanya ve İsveç ile oynacağı maçların aday kadrosuna çağırılmış.Bu performansı devam ederse onu Euro 2012 kadrosunda da görebiliriz...

5 Kasım 2011 Cumartesi

Efsaneye Neler Oluyor ?



Bir zamanların en iyi takımlarından biriydi Monaco..7 kere Fransa Ligue'i kazanmış,Avrupa'da birçok başarı kazanmış bir efsane.Henry,Evra,Adebayor,Weah,Barthez,Petit,Trezequet gibi futbol kariyerine devam eden,etmeyen nice oyuncunun ilk kez kendini gösterdiği,bir nevi futbolcu fabrikası Monaco...

Çok kötü günler geçiriyorlar.Geçen sezon kaliteleri kadrolarına rağmen üstelik 44 puan toplamalarına rağmen ligden düşmüşlerdi.
Toparlanamadılar henüz.Ligue 2'de de durumları iyi değil.Bugün öne geçtikleri maçta son dakika golüyle zorda olsa bir puanı kurtarmayı başardılar.
Geçen 14 hafta itibariyle alabikleri galibiyet sayısı bir.8'de beraberlik aldılar ve 11 puanla son sırada bulunuyorlar.Tabii bunda birçok oyuncunun ayrıplıp,yerine birçok oyuncu alınmasınında etkili olabileceğini düşünüyorum.

Sonuç olarak bir zamanlar fırtına estiren,Avrupa'da ses getiren ekiplerinde birinin bu durumda olması gerçekten üzücü.

Marco Reus & Bayern Münih


Marco Reus transferin gözdesi olan oyunculardan biri.Geçen sene Mönchengladbach'ın ligde kalmasındaki en büyük pay onundu bana göre.

Komple hücum oyuncusu deriz ya işte o tür bir oyuncu.Kanat oyuncusu olmasına rağmen golcü özelliğide var.Yani hem atan hem attıran bir oyuncu.

Son günlerde özellikle Bayern'e gideceği yolunda birçok haber çıkıyor.Robben'in sözleşme imzalamaması halinde Reus'un transfer edileceği çıkan haber arasında.
Reus ise şu an için transferi düşünmediğini söylüyor.

Transfer gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bilinmez ama Reus,Bayern'e giderse hele Robben'de takımda kalırsa inanılmaz bir Bayern hücum hattı olur.Yani Football Manager'de bile böylesi yapılmaz tabirini kullanacak durumu geliriz.Artı Reus içinde bana göre Bayern doğru bir tercih olur.Çünkü Reus henüz tam olarak gelişimini tamamlamadı.Bayern Münih'te etrafındaki tecrübeli oyunculardan alacağı yardımlarla çok değişik bir oyuncu olabilir.

Ujah'tan Bundesliga'ya Merhaba


Mainz'in Lillestrom'dan transfer ettiği Ujah'tan beklentiler büyük.Fakat beklendiği başlmadı.Geçen hafta sonu Mainz formasıyla ilk kez 11'de sahaya çıkmıştı,bu haftada ilk 11'de çıktı ve Mainz formasıyla ilk gollerini atmayı başardı.

Tabii daha önceden bu golleri bekliyorduk ama uyum sorunu,devam eden bir ligden geldiği için yorgunluk gibi faktörler Ujah'ı etkilemiş olabilir.Bunun yanında değişik bir takım,değişik bir sistem gibi etkenlerde var.

Transfer yazısında Bundesliga gibi bir ligde çok iyi iş yapabileceğinde bahsetmiştik.Nitekimde yapmaya başladı.Bu akşam Stuttgart karşısında alınan üç puana iki golle katkı yapmayı başardı.

Attığı gollerde klas hakikaten.Hele ilk goldeki o zor pozisyondan vurulan kafa her futbolcunun yapabileceği türden bir vuruş değil.İkinci golde ise hızını,fırsatçılığını gösterek takımını 3-1 öne geçiren golü atmış Ujah.

Ujah gollere yeni başlıyor,devamı gelecektir....

4 Kasım 2011 Cuma

Nuri Bernabeu'ya Çıkarken


''Real Madrid için çok önemli bir futbolcu olduğunu ve takımda Xabi Alonso'nun yerini doldurabilecek tek isim'' olarak tanımlıyor Mourinho Nuri'yi.

Girişte dediğimiz gibi Mourinho açısında Nuri çok önemli bir isim.Artık yaşı ilerleyen Xabi Alonso'nun yerine yerleştirebileceği piyasadaki en çift yönlü orta saha oyuncularında biri.
Hatta Mourinho için ne kadar önemli olduğunu anlamak için Nuri'nin Beyaz Show'da anlattığı transfer hikayesini dinlemek yeterli olur herhalde.Mourinho Nuri'yi bizzat telefonla aramış,görüşmüş.

Uzun sakatlık dönemini atlattı.Hafta sonu oynanacak Osasuna maçında kadroda olmasına bekleniyor ki bu da süre alabileceği anlamına geliyor.

Nuri şans bulacaktır.Bu konu da şüphe duymuyorum açıkçası.Ama asıl tedirgin eden nokta uzun süredir resmi maçlara çıkmıyor olmasıdır.Sanırım Nisan ayında sakatlanmıştı.Yaklaşık 6 aydır maç oynamadı Nuri.Elbette zaman gerekiyor ama ne kadar çabuk kendini kanıtlarsa onun açısından çok iyi olur.Umarım şansı yaver gider,erken form tutar ve kendini kanıtlar.

3 Kasım 2011 Perşembe

Scout Not Defteri 18 - Kevin De Bruyne


İsim: Kevin De Bruyne
Doğum: 28 Haziran 1991
Doğum Yeri:Drongen,Belçika
Takım: Racing Genk
Numara: 14

Genk'in 20 yaşındaki genç hücum oyuncusu.Hem orta saha hem de sol açıkta oynayabilme özelliği var.
İki sezondur çokça forma şansı buluyor,bulmaya devam ediyor genç yaşına rağmen.
Geçen sezon dört gol dokuz asistlik bir performansı vardı.
Bu sezon ise geçen hafta kazandıkları 5-4'lük Club Brugge maçında rakip ağlara tam dört gol yolladı.
Birçok takımın peşinde olduğu söyleniyor.Yakındır üst düzey kulüplerde görmemiz...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...