21 Eylül 2009 Pazartesi

Stoppage Time


Bloga yazmayalı 5 gün olmuş. Bunun çeşitli sebepleri vardı. Ama en önemlisi, perşembe günü PES 2010'un demo versiyonunun çıkmış olması. Zaten başlığı da bu nedenle, -PES'teki maçların duraklamaları oynanırken ekranda gözüken- "Stoppage Time" olarak seçtim.

Hakkında "Teknolojinin geldiği son nokta!", "Japonlar yapıyor işte!" gibi cümleler kurabileceğimiz oyun, bir futbol simulasyonunun ne kadar güzel olabileceğini gösteriyor. Aradaki PES 2008'i saymazsak, PES serisinin her oyunu, bir öncekinden daha iyi oluyor zaten. PES 2008'i de seri için, Current-Gen'den Next-Gen'e bir geçiş evresi olması nedeniyle mazur görebiliriz.

Oyundan bahsedecek olursak, Konami PES'i tamamen takım oyununa dönüştürmek için çok önemli bir adım atmış. Oyun, PES 2009'a göre daha yavaş olduğu gibi; artık oyuncuların bireysel yetenklerinden çok, takıma yaptıkları katkı ön plana çıkıyor. Mesela topu kendi yarı alanınızdan alıp, bütün takımı çalımlayarak gol atmak, artık imkansıza yakın. Ama rakibin oyun düzenine göre orta sahada veya kanatlarda bulabileceğiniz boşluklarda, buna benzer olayları gerçekleştirebilirsiniz.

Az önce de dediğim gibi; artık takım oyunu çok önemli bir hâl almış durumda. Bununla doğru orantılı olarak, kadro ayarları da geliştirimiş. Oyuncularınızın sahaya nasıl yayılacağı, ataklarda ne yapacakları, rakibe nasıl pres uygulanabileceği, yıldız oyuncularınızın hangi yeteneklerini kullanmasına izin verdiğiniz gibi ayarları yapabiliyorsunuz. Bu da el becerinizin yanında, futbol bilginizi de önemli hâle getiriyor.

Konami, oyunun kanayan yarası olan penaltı sistemini de değiştirmiş. Atariden kalma sabit sistemin yerine, değişken bir sistem gelmiş. Öncelikle eski 3 taraflı sistem kalkmış. Önceden ya sağa, ya sola, ya da ortaya atabiliyordunuz. Artık topun hangi yöne ne kadar gideceği, sizin o yön tuşuna ne kadar bastığınızla alakalı. Ayrıca artık topun yerden mi, havadan mı gideceğini ayarlamak için alt ya da üst tuşu yerine; şut tuşunu kullanacaksınız. Bu tuşa basma süreniz, penaltıda topun gideceği yüksekliği belirliyor. Bu sistemin diğer bir yeniliği ise: Kaleciler. Artık kaleciler, penaltı atılmadan önce kale çizgisinde hareket edebiliyor. Ayrıca penaltı atışında olduğu gibi kalecilikte de hangi yöne nereden atlayacağınızı, yön tuşuna ve şut tuşuna basma süreniz belirleyecek.

Bu penaltı sisteminin tek kötü yanı ise: Güç barının olmaması. Yani penaltıları iyi kullanmak için tecrübeye ihtiyacınız var. Ama bu durumun da ufak bir avantajı var. O da, 2 kişilik oynarken; nasıl bir penaltı atacağınızı rakibinizin görmemesi. (Joystick üstünde belli ederseniz, o başka. :))

PES 2010'da kalecilere genel bir düzenleme yapılmış. Artık eskisi kadar saçmalamıyorlar. Ama bazen hata yaptıklarını söyleyebiliriz. Eh, o kadarı gerçekte de oluyor. :)

Grafikler ve ses efektleri ise tam anlamıyla muhteşem! Özellikle taraftarların, maçtaki her olaya anında tepki vermesi çok güzel. Ev sahibi takım üst üste paslar yaparsa, bir top kaparsa, önemli bir pozisyonu kaçırırsa, ev sahibinin kalecisi iyi bir kurtarış yaparsa; alkışlıyorlar. Benzer olayları rakip takım yaparsa; ıslıklıyorlar.

Son olarak şunları söyleyelim. Oyunda Şampiyonlar Ligi'nin yanında Avrupa Ligi de lisanslı olarak bulunacak. Ve bu kupalara katılan tüm takımlar oyunda olacak. Ülkemizden de Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Sivasspor ve milli takımımız lisanslı olarak; Trabzonspor ise lisanssız olarak oyunda yer alacak. 23 Ekim'de satışa çıkacak olan oyunun demo versiyonunu, bu linkten indirebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...